Gelişmiş Arama
Ziyaret
10046
Güncellenme Tarihi: 2012/04/04
Soru Özeti
Neden ölümden korkuyoruz?
Soru
Neden ölümden korkuyoruz?
Kısa Cevap

Ölümden korkmanın değişik neden ve sebepleri olabilir ve biz bu yazıda özet olarak bu nedenlerin bazılarına işaret edeceğiz.

1. İnsanların çoğu ölümü fena, yokluk ve tükeniş olarak yorumlamaktadır. Apaçık olduğu üzere insan fena ve yokluktan dehşet duyar. Eğer insan ölümü bu şekilde yorumlarsa, kesinlikle ondan kaçar. Bu yüzden hatta hayatın en güzel anlarında bile ölüm fikri yaşam sevincini insana zehir edecek ve sürekli insanı bu açıdan kaygılandıracaktır.

2. Bazı insanlar da ölümü yaşamın sonu bilmemekte ve ahrete inanmakla birlikte çirkin amelleri ve kötü işleri nedeni ile ölümden korkmakta ve ondan dehşet duymaktadır; zira onlar ölümü kötü amellerinin neticeleri ile yüzleşmek olarak değerlendirirler. Bundan dolayı ilahi hesaptan ve amellerin karşılığını bulmaktan kaçmak için edebildikleri ölçüde ölümü geciktirme eğilimi taşırlar.   

Bir şahıs Hz Peygamber’den (s.a.a) neden ölümü sevmiyorum diye sorar. Hz Peygamber (s.a.a) servetin var mı diye kendisinden sorar. Kendisi ise evet der. Hz Peygamber (s.a.a) kendinden önce ondan bir şey yolladın mı diye sorar ve o şahıs ise hayır der. Hz Peygamber (s.a.a), işte bundan dolayı ölümü sevmiyorsun diye buyurur.[1] Bu, İmam Ali’nin (a.s) hikmetli sözlerinden birinde ahu figan ettiği ve uyardığı şeydir: Ahiret azığının azlığı, yolun uzunluğu, seferin uzaklığı, maksadın büyüklüğü ve güzergâhın azim olması ne kadar zordur![2]       

3. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Bir fert Ebuzer’den neden ölümden korkuyoruz diye sorar. Ebuzer şöyle cevap verir: Çünkü dünyayı bayındır ama ahretinizi viran ettiniz. Tabii olarak bayındır ettiğiniz noktadan viran ettiğiniz mekâna intikal etmeyi istememektesiniz.[3]

Bu rivayetlerden istifade edildiği üzere ölümden korkma nedeni, ahiret için çabalamamak, ona teveccüh etmemek ve dünyaya yönelmektir. Bu ahiretin viran olmasına neden teşkil etmektedir. İnsan, ölümün ahiret âlemine ayak basmak ve bu dünyadaki çabalarının ürününü görmek olduğuna inanmalıdır. Bu inanç insanı şer’i ve insani görevlerini yerine getirmeye yöneltir ve onun Allah’ın geniş rahmetine ümit duymasına neden olur. Böyle bir durumda insan ölümden korkmamakla birlikte, onu ilahi görüşmeye vesilesi olması sebebiyle sever ve ona aşk duyar. Peygamber’i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ölüm müminin hediyesidir.”[4] Müminlerin Önderi şöyle buyurmuştur: “Allah’a yemin ederim ki Ebu Talib evladının ölüme olan ilgisi, süt emen bebeğin annenin sütüne olan ilgisinden daha çoktur.”[5] Bu nedenle ölümden korkmamanın yolu ahirete teveccüh etmektir; çünkü Allah’a ve kıyamet gününe iman etmemek ve de ahireti unutmak ve onun için azık hazırlamamak ölümden korkmanın temel nedenlerindendir.

Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.          

 


[1] Şeyh Saduk, Hisal, tercüme-i Kemere-i, c. 1, s. 69, Kitapçı, Tahran, çap-ı evvel, 1377 ş.

[2] Temimi, Amedi, Abdülvahid, Ğureru’l-Hikem Ve Dueru’l-Kelim, s. 144, Defter-i Tebliğat-ı İslamî, Kum, 1366 ş.

[3] Ali Ekber Ahundi, Muhammed, c. 2, s. 458, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, çap-ı çarom, 1407 k.

[4] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharü’l-Envar, c. 70, s. 171, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1409 k.

[5] Nehcü’l-Beleğa, s. 52, hutbe. 5.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    8833 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Biz olmasaydık Allah’a ibadet edilmezdi ve Allah tanınmazdı” hadisinden kasıt nedir?
    5758 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/01/23
    İnsan fıtrî olarak Allah’ı isteyen ve O’na yönelik bilgi elde etmeye ve böylece Allah’a yönelik elde ettiği bilgiyle yaratılışın asıl hedefi olan ibadet ve kulluğu yerine getirmeye çalışan bir varlıktır. Öte taraftan Yüce Allah’ın Kur’an’da buyurduğu gibi insanın ilim ve bilgiden nasibi çok azdır. O halde taşıdıkları liyakat ve ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    8971 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • İlm-i usul’ün fayda ve önemi ne kadardır? Va’zetme, istishabın bazı türleri vb. gibi konulardan bahsetmek gerekli midir?
    13865 مبانی فقهی و اصولی 2012/05/15
    Fıkıhın ihtiyaç duyduğu bazı ilimler vardır; onlardan biri ‘Usul’ ilmidir. Bu açıdan bakıldığında ‘Usul’ ilminin öneminin fıkhtan kaynaklandığı görülecektir. Fıkıhın İslami öğretilerde, insanın bireysel ve toplumsal yaşamında üstün bir yeri olduğu gibi onun mukaddimesi olan Usul’unda aynı ölçüde yücelik ve değeri vardır. Fıkıh, yaşamın sorunlarını hallettiği sürece ...
  • Kurban bayramında boynuzu kırık olan hayvan kesilebilir mi?
    19207 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    Kurbanlıktan maksat kurban bayramında Mina’da kesilen hac kurbanıysa fakihlerin çoğunun fetvasına göre yaratılıştan boynuzu var imişse (şu anda boynuzu olmasa veya kırılmış olsa bile) kurbanlık için yeterlidir.[1] Ancak boynuzun içi kırılmış veya kesilmiş ise yeterli olmaz. Dış boynuzun kırılmasının sakıncası ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    22321 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    11340 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Tanrı nedir ve varlığını ispatlayan deliller var mıdır?
    3875 وجود 2020/01/14
    İslam dininde Tanrı Allah olarak ifade edilir. Allah Teala mutlak vücut ve mutlak kemaldir. Buna binaen  her türlü kusur ve noksanlıktan münezzehtir. Mümkün olan her şeye kadir eşsiz bir varlıktır. Bütün mahlukata her an ve her halde agahtır. Her şeyi duyan, gören, irade ve ihtiyar sahibidir. Her ...
  • Müziğin faydası hakkında bir hadis var mıdır?
    8231 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Sözlük yazarları müziğin tanımı hakkında şöyle demişlerdir: Müzik veya musiki Yunanca Moosika veya Latince Musica kelimesinden alınmıştır. Kökü ise Yunan mitlerindeki “dokuz tür rabbinden” birinin adını taşıyan ve güzel sanatlar hamisi olan Mosa veya Misse’dir. İhvan-ı Sefa risalelerinde müzik şarkı ve müzik yapan da şarkıcı olarak tanıtılmış ve müzik ...
  • İsmet kavramını açıklayabilir misiniz? Masum İmamlar (a.s)'ın dışında başkaları da ismet makamına ulaşabilirler mi?
    8897 Eski Kelam İlmi 2009/06/16
    İslami İnanç sisteminde ismet makamına sahip olan kimseye masum denmektedir. Masum Allah'ın özel lütfüyle her türlü günah ve kötü işlerden kendini uzak tutan, en küçük bir hata, yanlışlık yapmayan olan kimsedir. Ama böyle bir durum cebir ve iradesizlikten değil, aksine günah ...

En Çok Okunanlar