Gelişmiş Arama
Ziyaret
60955
Güncellenme Tarihi: 2009/09/22
Soru Özeti
İnsan ne yapacağını bilmediği ve endişe içinde olduğu zaman istihare edebilir mi?
Soru
İnsan kararsız kalınca ve kafasında birçok soru ve endişeler olduğu zaman istihare edebilir mi?
Kısa Cevap

İslam’a göre, karar alınacağı zaman, bu iş, birinci derecede insanın akıl ve düşüncesinin görevidir. Karar almak istendiğinde akıl yeterli olmazsa “meşveret” edilmesi gerekir ve meşveret gerçeği bulmaya ve sağlıklı düşünmeye yardımcı olur ve başkalarının bilgi ve tecrübelerinden yararlanma imkanını sağlar.

 

İnsan tefekkür ve meşveretten sonra yine tereddütte kalırsa burada akıl ve din tereddüdün giderilmesi için başka bir meşvereti önerir. O da herkesin menfaatini isteyen, bilen ve merhametli olan Allah’la meşverettir. Böyle bir meşverete İslam kültüründe “İstihare” denir. İstihare ise en iyisini istemek ve hayrı talep etmek demektir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için istihare ve onun İslam’da ki yeri hakkında ki bazı konulara değinmek gerekir:

 

İslam, insan karar alacağı zaman, bunun, birinci derecede batını hüccetin (aklın) vazifesi olduğunu bildirmektedir. İslam’a göre akıl, Allah’ın insana verdiği en büyük nimettir. İnsan aklın ışığıyla yaşamında karşılaştığı karanlıklardan kurtulabilir, sorun ve tehlikelerden korunabilir. Kur’an, akıla ve ondan faydalanmaya çok tavsiye etmiştir. Kur’an’a göre en aşağılık insan işleri akla uygun olmayan insandır.[1] Hz.Ali (a.s), peygamberlerin gönderiliş nedenlerinin en önemlilerinden birinin insanların akıllarını diriltmek olduğunu söylemektedir.[2] Akla dayanmak ve bu yol gösteren ışıktan faydalanmak o derece de önemli ki İslam onu şer’i hükümlerin kaynaklarından biri saymaktadır.

 

Yine dini öğretilerde karar almada etkili olan başka etkenlerde var ki, onlarda akla gerçeği bulmada ve sağlıklı düşünmede yardımcı olmaktadırlar. Bu etkenlerin en önemlisi “meşverettir.” Meşveret, toplu düşünme olup insanın tek başına çözemediği bir çok düğümü çözmektedir. Meşveretle aklın eksikliği giderilmektedir. Başkalarının yıllarca zahmet çekerek elde ettiği değerli bilgi ve tecrübelere kolayca ulaşabilmektedir.

 

Ama bazen olur ki, tefekkür ve meşveretten sonra da tereddüt ve şüphe giderilememiştir. Burada akıl ve din başka bir meşveret şeklini de öneriyor. O da kulların iyilik ve kötülüğünü bilen, herkesin hayır ve menfaatini isteyen ve varlık aleminin her şeyini bilen yüce bir güçle ya yüce Allah ile meşveret etmek. Bu tür bir meşverete İslam kültüründe “istihare” denir. İstihare yani iki işin en iyisini istemek, hayrı talep etmek, iyi olanı aramaktır.[3] Bundan dolayı, istihare edenin içi ve ruhu ne kadar saf ve temiz olursa istiharesine de o kadar çok güven doğar.

 

Ancak istiharenin iki manası vardır. Biri asıl manası olan Allah’tan hayrı dilemektir. Bu tür istihareden rivayetlerde daha çok bahsedilmiştir. Bu gerçekte duanın dallarından olup yalnızca tereddüt ve şüpheye özgü değildir. Gerçekte bütün işlerde Allah’tan yardım dilemek ve işleri Ona havale etmektir. İmam Sadık (a.s) Allah-u Teala’nın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Kulumun bedbahtlıklarından biri, işlerini benimle istihare etmeden (hayrı talep etmeden) yapmasıdır.”[4] Dolayısıyla böyle istihareler tereddüdü gidermek için değildir. Bir işin bütün merhalelerinde iyi, beğenilmiş bir yöntemdir.

 

İstiharenin ikinci manası tereddütten kurtulmak için Allah’tan hayrı talep etmektir. Bu tür istihare şüphe ve tereddüt de geçerli olur. Bu ikinci istihare için üç tavır ve yaklaşım vardır:

 

a) Bir meselenin üzerinde bir inceleme, araştırma yapmadan ve düşünmeden işlerini yalnızca istihare yoluyla karara bağlamak.

 

b) İstihareyi kabul etmeyip sırf akla dayanmak.

 

c) Aklın konumunu ve meşveretin önemini kabul etmenin yanı sıra istihareye de yeri gelince ve şartları oluşunca baş vurmak. Bu görüşe göre, istihare insanın kendi düşüncesiyle ve meşveretle tereddüdünü gideremediği durumlar için söz konusu olur. Buna gore istihare meşru olan iki yoldan biri seçmede karar alınamadığı durumlar için söz kousu olur; istihare ile ne helali haram ediyor, ne farz olmayanı farz ediyor, ne de bir hükmü değiştiriyor. Yanlızca istihare onu tereddütten çıkarıyor.

 

Rivayetlerde istihareye ve yöntemlerine çok işaret edilmiştir.[5]

 

Dolayısıyla, insan düşündükten, tecrübeli ve uzman kişilerle meşveret ettikten sonra kararsız kalmışsa, istihare (Allah ile meşveret) ederek karar alabilir ve kendisini şaşkınlıktan kurtarbilir.

 

Kitap açmak konusuna gelince bundan kasıt istihare ise hükmünü söyledik, ama başka şey ise onun meşru olduğuna dair bir delil yoktur.



[1] -Enfal/22

[2] -Nehc-ul Belağa, 1.hutbe

[3] - Ferheng-i Muin ve Munteh-al İreb, İstihare kelimesi.

[4] - Vesail-uş Şia, c.8, s.79

[5] - Bihar-ul Envar, c.91, s.222; Vesail-uş Şia, İstihare babı

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar