Gelişmiş Arama
Ziyaret
5706
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
Bizim daha çok ihtiyacımız olmasına ve halkımızın pahalılık ve yokluktan dolayı sıkıntı çekmesine rağmen neden Irak’a yardım ediyoruz?
Soru
Bizim daha çok ihtiyacımız olmasına ve halkımızın pahalılık ve yokluktan dolayı sıkıntı çekmesine rağmen neden Irak’a yardım ediyoruz?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

1-                  İran İslam Cumhuriyetinin diğer İslam ülkelerine yaptığı yardım öncelikle maddi ve mali değil manevidir.

2-                  Diğer İslam ülkelerine maddi yardımlar varsa da karşılığında hem maddi ve hem de manevi olmak üzere bir çok fayda ve etkileride vardır. Örneğin:

a)             Maddi Faydaları: Bu yardımlar ülkenin ekonomisinin gelişmesine neden olmaktadır; çünkü ekonominin ve diğer ülkelerle ticari ilişkilerin gelişmesinin önemli etkenlerinden birisi uluslararası toplumlarda siyasi itibarın kazanılmasıdır. Dünyada siyasi itibar kazanmak ise başka ülkelerin güç ve desteğine sahip olmak ve karşılıklı iyi ilişkiler kurmakla olur. Nitekim bütün ülkeler, başka ülkelere karşı kendi sistemlerinin temellerini sağlamlaştırmak için çeşitli bölgelerde ki dostlarına maddi ve manevi yardımlarda bulunur, kendileri için savunma sistemi oluştururlar.

b)            Manevi faydaları: Böyle bir şey Allah’ın rızasını kazanmanın, şer’i[1] ve insani vazifeyi yerine getirmenin yanı sıra adaleti yayma, zulümü yoketme, İslami ve inkılabi hedefleri yaymaya neden olmaktadır.

c)             Burada dikkat çeken çok önemli bir nokta da şudur ki, İslam, sömürgecilerin Müslümanların arasına tefrika sokmak için çizdikleri sınırlara ve coğrafi bölünmelere inanmamaktadır. İslam, dünyadaki Müslüman halkların tek millet olduğuna inanmakta ve onlara tek ümmet demektedir: ‘Hiç şüphe yok ki siz bir tek ümmetsiniz ve ben Rabbinizim, bana kulluk edin.’[2] İslam fıkhında İslam ülkelerine ‘Dar-ul İslam’ onların dışındakilere ise ‘Dar-ul Küfr’[3] denmektedir. Bu sebepten dolayı İslam ülkelerinin serveti Veliyy-i Emr-i Müslimin’in elinde olmalıdır; çünkü o bu serveti ümmetin hayırına olan yerde harcayacaktır. Eğer İslam cumhuriyetinin korunması bu malların yanlızca İran’da harcanmasına bağlıysa Veliyy-i Emr-i Müslimin öneminden dolayı onu İran’da harcar. Çünkü İslam cumhuriyeti günümüzde İslam devletlerinin merkezi ve ekseni konumundadır.[4]

Bu iddianın delili şudur: Diğer ülkelerde ki Şiiler, humus, zekat gibi ilahi vergilerini Kum şehrindeki taklit mercilerine göndermektedirler. Taklit mercileri ise bunları İran’da ve diğer ülkelerde hayır işlerde özellikle ilmi yayınlarda, medrese ve ilmi merkezler kurmada vb. gibi yerlerde harcamaktadırlar.



[1] - Usul-u Kafi, Kitab-ı İman ve Küfr, Bab-ı Hakk-ı Mü’min Ala Mü’min

[2] - Enbiya/92

[3] - Mehdi Hadevi Tahrani, Velayet ve Diyanet

[4] - İran-Irak savaşı sırasında İmam Humeyni’den (r.a) ‘İran’ı mı savunmak önceliklidir yoksa Lübnan’ı mı?’ diye sorduklarında şöyle buyurdu: ‘İran’ı savunmak önceliklidir, zira İran, İslam ülkelerinin merkezi ve ekseni sayılmaktadır.’

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    5904 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Adet günlerinde var olan düzensizliği dikkate alarak benim namaz ve orucumun hükmü nedir?
    12502 2012/03/10
    Eğer doğumlardan sonra âdetiniz adediye (adeti belli olan kimsenin) bir kimsenin adeti gibi altı güne dönmüş ise altı günü hayız ve geride kalan diğer günleri istihaza sayarsınız. Ama eğer âdetin değişmemiş âdetiniz adediye şeklinde yedi gün baki kalmış ise yedi gün hayız diğer günlerini istihaza olarak karar ...
  • Kur’an, beşeriyetin bütün sorunlarını halletmiş midir?
    5970 Yeni Kelam İlmi 2011/04/28
    Biz Müslümanlar Kur’an’ın, beşeriyetin her türlü sorununu halledebilen kapsamlı bir kitap olduğuna inanıyoruz. Ama bu sözün manası ‘bütün meseleleri hatta fizik, kimya vs. meseleleri de Kur’an halleder’ demek değildir.Kur’an-ı Kerim bütün insanların hidayet kitabıdır ve bundan da başka bir işi yoktur. Doğal olarak yalnızca bu ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9179 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    47276 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Kadının sebebî mahremleri kimlerdir?
    7694 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • namahrem (insanın kendisiyle evlenebileceği) bir kimseyle evlenmek için tevessül ve dua etmek caiz midir?
    13300 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    muhalif cinse kalben ilgi duymak ve onunla evlenmeyi arzulamak günah ve haram değildir. Hakeza eğer insan bu ilgi ve arzu doğrultusunda meşru olan kendi hedefine (istediği kişiyle evlenme arzusuna) ulaşmak için Allah a yalvarır dua veya nezir ya imamlara tevessül ederse çok güzel bir şey ve istenilen bir ...
  • Kadınlar, arka arkaya 31 gün olan orucun keffaretini hayız halinde nasıl yerine getirebilirler?
    5937 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Arka arkaya tutulması şart olan oruçlarda (keffaret veya adak orucu gibi), hastalık, hayız, nifas vb. özürlerden dolayı mükellef arka arkaya oruç tutamazsa özrü (hastalık, hayız, nifas...) giderildikten sonra orucunu tutmaya hemen devam ederse orucu sahih olur ve yeni baştan oruçları tutmasına gerek yoktur.
  • Zülkarneyn kimdir?
    19464 تاريخ بزرگان 2011/10/22
    Zülkarneyn’in ismi Kehf suresinde geçmektedir. Zülkarneyn’in tarih açısından kim olduğu ve tarihin hangi meşhur şahsiyetine tekabül ettiği konusunda müfessirler ve tarihçiler arasında görüş ayrılıkları ve tartışmalar mevcuttur. Kur’an’da belirtilen özellikler ve tarihçilerin görüşleri dikkate alındığında Zülkarneyn, Kuroş’un kendisidir. Müfessirlerin çoğu, onun insan türünden olduğuna inanmaktadır. Birçok rivayette de onun ...
  • Allah’ın bazı kullarını unutacağı sözünden maksat nedir?
    17560 Tefsir 2010/05/04
    Allah-u Teala Kur’an’ın dört yerinde kullarını unutmayı kendisine nispet vermiştir. Nitekim bir ayette şöyle buyuruyor: ‘Onlar, nasıl bugüne kavuşacaklarını unutup bilebile ayetlerimizi inkâr ettilerse biz de bugün onları unuturuz.’ Bu ve benzeri ayetler ahirette (hatta bu dünyada) Allah’ın bazı kimseleri unutacağı konusunu teyit etmektedirler. Bu ...

En Çok Okunanlar