Gelişmiş Arama
Ziyaret
12052
Güncellenme Tarihi: 2010/12/29
Soru Özeti
Kafi’de sahih hadislerin fazla olmadığı iddiası doğru mudur?
Soru
İddiaya göre, Kuleyni’nin sahih hadisler için ölçüleri vardı ve o ölçülere göre Kafi’deki sahih hadis azdır. Bunun delilide Kuleyni’den sonra yazılan kitaplardır. Bu yüzden Vahid Behbehani (r.a) diyor ki: ‘Kafi’de öyle rivayetler görüyoruz ki, onları Masumun söylemediğine yakinimiz var.’ Böyle bir şey doğru mudur?
Kısa Cevap

Kuleyni’nin hadisler için söylediği ölçüler, muhalif ve çelişik hadisler içindir. Yoksa bütün sahih hadisleri tanımak için söylenen şu üç ölçüyle, yani ‘rivayetin Kur’an’la karşılaştırılması, sünniye muhalif olması ve tahyir’le sınırlı değildir; ölçüler bunlardan daha çoktur.

Kuleyni’den sonra yazılan kitaplar, onun kitabının yetersiz olduğu anlamına gelmez. Çünkü o kitapları yazanlarda Kafi’yi kabul ediyorlardı.  

Ayrıntılı Cevap

Cevabının daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktayı dikkate almak gerekir:

1-Merhum Allame Sıkat-ul İslam Kuleyni (r.a), gaybet-i suğra döneminde yaşayan büyük Şia alimlerindendir. Birçok alim onu övüp methetmiştir.[1] Merhum Muhammed Taki Meclisi şöyle diyor: ‘Şia alimlerinin içinde Kuleyni gibi birinin gelmediğini söylersek haktır. Onun hadislerine ve kitabının düzenine dikkat edenler görecek ki o, Allah-u Tebareke ve Teala tarafından teyit edilmiştir.’[2]

2-Kuleyni’nin hadis seçimi için söylediği ölçüler, muhalif ve çelişik hadisler içindir. Yoksa bütün sahih hadisleri tanımak için söylenen şu üç ölçüyle, yani ‘rivayetin Kur’an’la karşılaştırılması, sünniye muhalif olması ve tahyir’le sınırlı değildir; ölçüler bunlardan daha çoktur. Daha fazla bilgi 3. şıkta verilecektir.

3-Bazı alimlerin, Kafi’deki hadislerin sayısı hakkında söyledikleri şeyler, Kütüb-ü Erbaa’ yazıldıktan sonraki asırlarda yaygın olan tarif ve ıstılahlara göredir. Günümüzdeki araştırmacılara göre hadisin muteber olmasının ölçüsü, sadece ravinin güvenirliği değil, aynı zamanda hadise olan güvendirde. Nitekim ilk dönem alimleri, söylendiğine itminan ettikleri rivayete ‘sahih rivayet’ diyorlardı.[3] Yani bir rivayetin senet ve metnini inceleme sonucunda onu Masum İmam’ın (a.s) söylediğine itminan etseydiler o hadisi sahih olarak kabul ederlerdi.

4-Kafi’deki rivayetleri eleştiren bu grubun karşısında, ona tam bir güven duyan başka bir grupta vardır:

Şeyh Müfid, Şianın en iyi ve en faydalı kitabının Merhum Kuleyni’nin (r.a) Kafi kitabı olduğunu söylemektedir.[4]

Seyyid Murteza (r.a) diyor ki: ‘Kütüb-ü Erbaa’nın birçok hadisi belkide haber-i vahid’dir, ama onların Masumlardan (a.s) geldiği şu yollardan kesinlik kazanmıştır: 1) Onların yaygınlık ve çokluğu tevatürleri olduğunu göstermektedir, 2) Rivayetlerin sahih olduğuna dair karineler vardır.[5]

Muhakkik-i Kereki ve Muhammed Emin Ester Abadi, teşeyyü aleminde Kafi gibi bir kitabın yazılmadığını söylemekteler.[6]

Necaşi diyor ki: Muhammed b. Yakup Kuleyni, Rey şehrinin büyük ve itibarlı kimselerinden olup, hadis naklinde insanların en güvenilir ve en sağlamıdır. O, Kafi’yi 20 yılda yazmıştır.[7]

Maalim ve Muntek-il Cem’an kitaplarının yazarı da diyor ki: ‘Kütüb-ü Erbaa ve benzerlerinin karineleri vardır. Onlar Usullar ve mecmu kitaplardan alınıp değiştirilmeden nakledilmişlerdir.’[8] İcazet konusunda da diyor ki: ‘İcazetin etkisi amelde görülmektedir, öyleki Erbaa gibi hadis kitaplarımız tevatür vb. şeylerle ilişiği belli olmazdı. Onlar genel olarak mütevatirdirler. Muhtevalarının ayrıntılı olarak sahih olması karinelerinden bilinir ve icazetin bu bilgide etkisi yoktur.’[9] Yani Kütüb-ü Erbaa’nın sahihliğini ilmi karineler yoluyla bildiğimiz için icazetin onda etkisi yoktur.

Feyz-i Kaşani diyor ki: ‘Kafi, en şerefli, en kamil ve en kapsamlı kitaptır. Zira onda Usul’dan rivayetler vardır, kusursuzdur ve gereksiz şeyler  yoktur.’[10]

Merhum Hoi (r.a), Rical kitabının mukaddimesinde şöyle naklediyor: ‘Merhum Şeyh Muhammed Hüseyin Naini derste şöyle buyuruyordu: Kafi’nin rivayetlerinin senetlerini tartışmak acizlerin işidir. Aciz insanların dışında kimse  Kafi’nin rivayetlerinin sahihliğinde şüphe etmez.’[11]

Ancak ifrat ve tefritten uzak kalırsak bu konudaki en doğru görüşün şu olduğunu söyleyebiliriz: Kafi’de sahih ve muteber hadisler çoğunlukta olmasına rağmen, onda kabulü mümkün olmayan rivayetlerde vardır.

5-Sonradan yazılan kitaplar kendilerinden önce yazılanların yetersiz olduğunu göstermez. Çünkü bir yazar kitabını belkide belli bir açı ve görüşten veya özetleyerek yazarken, bir başkası başka bir görüşten veya daha geniş bir şaçıdan yazmış olabilir. Nitekim Merhum Feyz-i Kaşani, Kafi’yi övüp, tazim ettikten sonra, Vafi’nin mukaddimesinde, onu yazma nedenini Kafi’nin bir özeti olması olarak belirtmektedir.[12]  

6-Vahid Behbehani’nin görüşü de şudur: ‘Kafi’nin rivayetlerinin bir çoğu Masuma ulaşmamaktadır. Aksine Masumun (a.s) öğrencilerinden gelmiştir.’[13] Buna göre, ‘Kafi’de öyle rivayetler görüyoruz ki, Masumdan gelmediğine yakinimiz var.’ sözü Merhum Vahid’e ait değildir. Bu, onun görüşünden çıkarılan yanlış bir değerlendirmedir. Çünkü eğer rivayet Masumdan (a.s) olmazsa, onun yalan ve zayıf olduğu anlamına gelmez. Zira Ali b. İbrahim ve Ebi Eyyup[14] gibiler Masumdan başka kimseden rivayet nakletmezler. Dolayısıyla Merhum Kuleyni’de böyle kimselerin güvenilirliğine dayanarak rivayeti onlarda bitirmiştir.  


[1] -Muhaddis-i Kummi, Kuleyni hakkında şöyle diyor: ‘Kafi-i Şerif kitabının yazarı, fakihlerin ve muhaddislerin dayanağı ve mercii, Şia’nın göz nurudur.’ (Şeyh Abbas Kummi, Hediyet-ul Ahbab, s.247, İntişarat-ı Emir Kebir, Tahran, h.ş.1363).

[2] -Sıkat-ul İslam Kuleyni (r.a), Usul-u Kafi Mukaddimesi, Seyyid Cevad Mustafavi’nin Farsça çevirisi, c.1, s.8, Çevirenin Mukaddimesi (İntişarat-ı Vefa); daha fazla bilgi için bkz: 1528. cevap, Dizin: Ahadis-i Kitab-ı Şerif-i Kafi.  

[3] -Ali Ekber Seyfi Mazenderani, Mikyas-ur Rivaye Fi İlm-id Diraye, s.44; daha fazla bilgi için 1937. cevaba bakınız.  

[4] -Ali Gazi Şahrudi (r.a), el-Ulum-ul Hadiyet-ur Rafia Fi İtibar-il Kutub-il Erbaat-il Menia

[5] -Şeyh Hürr-ü Amuli (r.a), Vesail-uş Şia, c.2, s.76, Maalim-ul Usul, s.171’den naklen; Musk-al Cemal Fi’l Ahadis-is Sihah ve’l Hal, c.1, s.8.

[6] -Subhani, Kulliyatun Fi İlm-ir Rical, s.360.

[7] -el-Ulum-ul Hadiye, s.133, Necaşi’nin (r.a) Rical’inden naklen.

[8] -Ebu Mansur Hasan b. Zeynuddin (r.a), Maalim-ul Usul, s.185.   

[9] -el-A’lam-ul Hadiyet-ur Razia, s.152, Maalim-ul Usul Fi Mebhas-il Ahbar’dan naklen.

[10] -Usul-u Kafi, Çevirenin mukaddimesi, s.9.

[11]-Seyyid Ebu’l Kasım el-Musavi el-Hoi (r.a), Mucem-ur Rical-il Hadis, Murteza el-Hukmi’nin tahkiki, Matbaat-ul Edeb Fi Necef-il Eşref, s.99, el-Mukaddimat-ul Hamisa.

[12] -Feyz-i Kaşani, Vafi, s.7, İntişarat-ı Kitapfuruşi-i İslamiyye.

[13] -Örneğin, Diyet kitabında naklettiği bir rivayet Masum İmam’dan değil, Ali b. İbrahim ve Ebi Eyup’tandır. (Vahid Behbehani, er-Resail-ul Usuliyye, s.7-8.

[14] -Ali Namazi Şahrudi, Müstatrefat-ul Maali, s.93 ve 213, İntişarat-ı Nebe, 1. Baskı.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    14791 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3319 Sire 2020/01/20
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7745 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70786 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    15342 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    6089 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • Nazardan korunmak nasıl mümkündür?
    11551 Tefsir 2011/05/09
    Nazar, nefsin oluşturduğu tesirlerindendir ve onun inkar etmeğe bir delil yoktur. Hatta bazı hadiseler nazarın varlığına delil sayılır. Merhum Şeyh Abbas Kummi, nazardan korunmanın yolları hakkında Kalem Suresi'inin 51. ayetini okumayı tavsiye etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebine bakıldığında onun nazara karşı etkili olduğu ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6495 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Niçin ezan Arapça okunmaktadır?
    32652 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/08/23
    Ezanın Arapça okunmasının gerekliliğinin en önemli delili ezanın bir ibadet oluşudur. Bu ibadet Peygamber-i Ekrem’in sünneti gereği olduğu gibi korunmuştur. Her ibadetin şekli ve biçimi Allah Teala’nın belirlediği, emrettiği şekilde olmalıdır. Buna ek olarak bu ibadetin asırlar boyunca tahriften uzak kalması, bozulmaması ve ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    6726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...

En Çok Okunanlar