Gelişmiş Arama
Ziyaret
6595
Güncellenme Tarihi: 2019/10/09
Soru Özeti
Rivayetlerde sihir ve büyünün gerçek olduğu ancak sadece Allah’ın izniyle etki edebileceği beyan edilmiştir. Allah’ın böyle bir şeye izin vermesi ilahi adaletle çelişmez mi?
Soru
İmam Rıza (a.s)’dan nakledilen hadiste büyü ve sihrin ancak Allah’ın izniyle etki edeceği bildirilmektedir. Öncelikle böyle bir izin ilahi adaletle çelişmez mi? Saniyen büyü ve sihri ortadan kaldırmanın yolu nedir?
Kısa Cevap

 Muhammet bin. İsa der ki İmam Rıza (a.s)’dan ‘sihir’ hakkında sordum. İmam şöyle buyurdu: “ Sihir gerçektir ancak sadece Allah’ın izniyle etkisi olur.”[1]

Bu rivayette mevzu bahis olan ibaret: (هُوَ یُضِرُّ بِإِذْنِ اللهِ تَعَالَى) “O (sihir) Allah Teala’nın izniyle zarar verir.” bölümü olup, bu tabirden iki anlam çıkarılmaktadır.

Sihrin tekvini etkisi

Tevhid inançının temel ilkelerinden biride alemde var olan bütün gücün Allah Teala’nın kudretinden kaynaklandığıdır. Ateşin yakıcılığı ve kılıcın keskinliği dahi Rabbin izni ve tekvini emri olmadan gerçekleşmez. Varlık alemi sebep sonuç üzeredir. Elbette bazı sebepler maddi bazıları ise madde ötesi sebeplerdir. Allah Tealanın hikmetli iradesi her oluşun ve olayın kendine özgü sebepten meydana gelmesi üzeredir. Elbette yinede bütün sebebler ve sonuçlar Allah teala’dan kaynaklanır ve ondan güç ve kudret alır. Sebebi yaratanda ona güç ve kudret verende odur. Aynı şekilde sebebi ona özgü olan sonucu doğurması için hazırlar. Hakikatte varlık alemnde gerçek sebep tekdir.  Varlık alemi sebep sonuç ilişkisi içinde tecelli etmektedir. Bütün varlık alemi Hak Teala’ya muhtaç ve ondan kaynaklanmaktadır.[2]

Büyü ve sihrin etki etmesi konusunda da durum bu şekildedir. Alla Teala kendi kudretiyle böyle bir iradeyi ve güçü bazı insanlara imtihan vesilesi karar kılmıştır. Bu kişiler bu iradeden faydalanarak ve geliştirerek inanılmaz işler gerçekleştirebilirler. Ama maalesef bazıları bunu kötüye kullanarak yakışık almayan, nahoş işlere kalkışmaktadırlar. Bunun karşısında bazı salih insanlarda sihir ve büyü yöntemlerine ve usulüne vakıf olarak diğerlerinin cadılarını bozmaktadır. Öyleyse bu gücü insan vücudunda karar kılan ve Allah Tealadır. Sadece onun izniyle tahakkuk bulur. Ancak ondan nasıl kullanılacağı insanın kendi ühdesinedir. Bunun kullanımındanda mesuldür. Allah teala’nın karar kıldığı para, güç, güzellik, musibet, savaş gibi diğer imtihan vesilelerinden bir fark yoktur. Buna binaen ilahi adaletle bir çelişki söz konusu değildir.[3]

Sihre eser etme izni verilmesi

Sihrin varlıksal gerçekciliği ayrı bir boyut fiili olarak etki etmesi ayrı bir konudur. Allah Teala sihrin ve büyünün etki etmesini ve eser etmesini bazı durumlarda engelleyebilir. Yani varoluşsal tekvini etkisi Allah Teala tarafından ortadan kaldırılabilir. Buna binaen rivayette sihrin mutlak bir şekilde etki edeceği reddedilmiş ve Allah teala’nın izninin şart olduğu ilan edilmiştir. Bazı durumlarda ilahi hikmet ve maslahat bu sihrin ve büyünün Allah teala’nın izniyle birine zarar vermesi engellenmiştir.

Her halükarda nakledilen rivayetin devamında ve diğer rivayetlerde açıklandığı üzere sihir ve büyü ile mücadele için zikirler ve dualar beyan edilmiştir. Böylelikle sihir ve büyünün tekvini eserini kontrol edebiliriz. Hatta açıklanan dua ve zikirlerin yardımıyla Allah’a tevekkül ederek sihrin ve büyünün etki etmesini sağlayabiliriz. Mevzu bahis olan rivayetin devamında İmam Rıza (a.s) sihrin etki ve eserinden korunmak için şu desturu vermiştir: ‘Sana büyü yaptıkları zaman ellerini yüzüne kadar kaldır ve şunu oku: “بِسْمِ اللهِ الْعَظِیمِ، بِسْمِ اللهِ الْعَظِیمِ، رَبِّ الْعَرْشِ الْعَظِیمِ” [4]

 

 

[1] Tabersi, Hasan bin fazl, mekarim’ul-ahlak, 413.s, kum, şerif rezi, 4.bk, 1412.k.

[2] Subhani, Cafer, esalet ruh, 241.s, kum, muesse’tul İmam Sadık (a.s).

[3] Müracaa edinir: Sihir öğrenmek ve Allah’ın izniyle zarar vermesi, Cevap: 6481.

[4] Mekarim’ul-ahlak, 413.s.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar