Gelişmiş Arama
Ziyaret
7276
Güncellenme Tarihi: 2009/02/04
Soru Özeti
İmam Hüseyin (a.s)’ın şehadeti muharremin onuncu günüdür, Kameri takvimde de yılın ilk ayı muharremdir. Neden?
Soru
Kameri takvimde yılın ilk ayı muharremdir ve İmam Hüseyin (a.s)’ın şehadeti de muharremin onuncu günü gerçekleşmiştir. Öyleyse neden muharrem ayı kameri takvimin ilk ayı olarak seçilmiştir?
Kısa Cevap

Kameri takvimde yılın ilk ayının muharrem olmasının İmam Hüseyin (a.s)’ın şehadetiyle bir ilgisi yoktur. İslam’dan önce de kameri yılın başlangıcı muharrem idi. Cahiliyyet döneminde Araplar muharremi yılın ilk ayı olarak kabul ederlerdi.

Ancak bilmek gerekir ki, Araplar, başka milletler örneğin Avrupalılar veya İranlılar gibi yeni yıl geldiğinde kutlama yapmazlar. Herhangi bir kutlamanın olmaması onlar için çok normal bir şeydir. Yılbaşı geldiğinde onlar için diğer günlerden bir farkı yoktur. Başka bir deyişle yılbaşının onlara göre özel bir anlamı yoktur. Arapların içinde yanlızca Ben-i Ümeyye Aşura gününü bayram olarak kutluyorlar ki bu da yeni yılla ilgili değildir. Zira onlar, İmam Hüseyin (a.s)’ı başka bir zamanda da şehid etseydiler bile, yine o günü bayram ederlerdi.

Ayrıntılı Cevap

Kameri aylar çok eskiden beri yani İslam’dan önce de muharrem ayı ile başlardı ve bunun İslam ve Müslümanlarla bir ilgisi yoktur. Yeni din (İslam), Arap yarım adasına hakim olduğunda Araplar bu takvimi kullanırdı, İslam’da onu kabul etti.[1]

İslam’ın, Arapların kullandığı takvimde yaptığı tek değişiklik onların yılın başlangıcı olarak seçtiği Amu’l Fil’i (Fil yılını), Resul-u Ekrem (s.a.a)’in Mekke’den Medine’ye hicretine çevirmesi oldu.[2]

Dolayısıyla, kameri yılın başlangıcının Arapların içinde muharrem ayının olması çok eskilere dayanıyor. İmam Hüseyin (a.s) bu ayda şehid olduğundan doğal olarak kimse onu yılın ilk ayı olmaktan çıkarıp başka aya götüremezdi. Öte yandan Arapların İranlılar gibi yeni yıl geldiğinde kutlama yapma gibi bir gelenekleri yoktur. Yani yeni yıl geldiğinde bunun onlar göre normal günlerden farkı yoktur ve günlük yaşamlarında en küçük bir değişiklik olmaz. Arapların içinde yalnızca Ben-i Ümeyye, İmam Hüseyin (a.s) şehid olduktan sonra Onun (a.s) şehadet gününü bayram yapıp kutlarlardı. O günün fazileti için bir çok hadis uydurmışlardır. Maalesef bir çok Müslüman da bu uydurma hadislerin etkisinde kalarak o günü hayır ve bereket günü olarak kabul ediyor ve düğünlerini o gün yapıyorlar.[3]

Zekeriya Kazvini bu hususta şöyle yazıyor: Ben-i Ümeyye Aşurada eğlence düzenlerdi. Şiiler o gün matem yapar, ağıtlar yakar ve ziynetlenmekten uzak dururken Emeviler o gün her tarafı süsler, eğlence toplantıları düzenlerlerdi.[4]

Zerendi-i Hanefi’de şöyle yazar: Bu ayın (safer ayı) ilk günü Ben-i Ümeyyenin bayramıdır. Zira o gün İmam Hüseyin (a.s)’ın başı Dimeşk’e (Şam’a) geldi.[5]

Ancak bu konunun yeni yılla bir ilgisi yoktur. Onlar İmam Hüseyin (a.s)’ı başka bir zamanda da şehid etseydiler, o günü bayram ilan ederlerdi.



[1] - Ali Cevad, el-Mufassal fi Tarih-il Arap Kabl-el İslam, Kum, Menşurat-ı Şerif Razi, 1. baskı, c.8, s.460

[2] - Ali Cevad, a.g.e.

[3] -Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara baş vurabilirsiniz:

-Ebu Reyhan Biruni, Asar-ul Bakiye, Avrupa baskısı, s.329

-Adim Maitz, el-Hozarat-ul İslamiyye fi Karn-il Rabi Hicri, Beyrut, h.k. 1387, c.1, s.137

-Şeyh Abbas Kummi, el-Kuniy ve’l Elkap, Necefi Eşref, h.k.1390, c.1, s.431

-İbn-i Hacer Heysemi, Savaik-ul Muhrika, Mısır, s.181

-İbn-i Teymiye, İktiza-ul Sirat-il Mustakim, Riyad, Mektebet-ul Riyad-il Hadise, s.301

-Makrizi, el-Hutet ve’l Asar, Mısır, h.k.1270, c.1, s.490

[4] -Zekeriya Kazvini, Acaib-ul Mahlukat, Beyrut, Dar-ul Kamus-il Hadis, c.1, s.115

[5] - Zerendi-i Hanefi, Nazm-u Dürer-il Sımtayn, Tahran, Kitaphane-i Neyneva, s.230; Seyyid Cafer Murtaza Amuli, İslamda Törenler, Muhammed Spehri’nin tercümesi, Kum defter-i Tebligat, 3. baskı, s.47

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Bilir kişilerin a’lem müçtehidi belirlenmesinde şahitliklerinin tezatlık içermesi durumunda Mükellefin vazifesi nedir?
    5016 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Bütün taklit mercilerinin konuyla ilgili olarak şöyle bir fetvaları vardır: “A’lem müçtehidi belirlemenin üç yolu vardır:·         Araştıran kişinin kendisi bu konuda yakine ulaşır. Yani kendisi ilim ehli bir şahıs ...
  • İslam dininde aklın işlevlilik sınırı ne kadardır ve nerelerde ve nereye kadar ondan istifade edilebilir?
    13730 Yeni Kelam İlmi 2008/04/09
    Akıl, Allah’ın insan vücudunda karar kıldığı, en değerli bir güçtür ve onun kısım ve dereceleri vardır.Teorik akıl; onun görevi olayları derk etmek, tanımak ve o olaylar hakkında hüküm vermektir.Pratik akıl; insan davranışlarını kontrol eden güçtür, diğer bir deyişle onun işi olması gereken ve olmaması gereken şeyleri derk etmektir ...
  • Miracu’s-Saadet kitabında yer alan ergin halifelerin manası nedir?
    6738 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/09/21
    Molla Mehdi Neraki’nin oğlu olan Molla Ahmed Neraki Şia’nın çağdaş âlimlerindendir ve onun Miracu’s-Saadet kitabında yer alan ergin halifelerden maksadı, Peygamberin (s.a.a) halifeleri; yani masum imamlardır. ...
  • Kur’an’ın hidayeti muttakiler için midir? Eğer böyleyse burada bir sorun yok mudur?
    8974 تاريخ بزرگان 2012/08/22
    Kur’an’da hidayeti muttakiler için bilen ayetler karşısında Kur’an-ı Kerim’de hidayet, zikir ve semavi kitaplar ve Kur’an’ı tüm insanlar için bilen ve bunları salt müminlere özgü bilmeyen başka ayetler de mevcuttur. Kur’an genel hidayet hakkında şöyle buyurmaktadır: Ramazan ayı Kur’an’ın insanları hidayete erdirmek için içinde hidayet nişaneleri bulunarak ...
  • Yüzüğü sağ ele takmak mutlaka gerekli mi?
    50645 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/20
    Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları(a.s)’nın sünnetlerinden biri ele yüzük takmaktır. Rivayetlerde yüzüğün çeşidi ve üzerindeki nakış hakkında da çeşitli bilgiler verilmiştir. Bir de yüzüğün sağ ele takılması tavsiye edilmiştir. Ancak İslam’daki yüzük takmak ile ilgili hükümlerin hepsi müstehap türündendir ve farz değildir. Sadece erkeklerin ...
  • İslam tüm sorunların çözmeye nasıl kadirdir?
    5560 Fıkıh 2012/02/18
    İslam’ın hüküm ve buyrukları âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından olup insanlığın tüm sorunlarını halletmeye kadirdir. Ama bu, toplumdaki tüm fertlerin İslam’ın buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Bugün gençlerin evliliği önünde birçok sorun yer alsa da hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre ...
  • Şia niçin hak yoldan çıkmıştır?
    13163 Eski Kelam İlmi 2008/05/03
    Bu sorunun daha iyi anlaşılması ve doğru cevaba ulaşmak için aşağıdaki hususlara dikkat etmek gerekir:1. Eğer Şia'dan maksadınız, Ehlibeyt mektebinin mensupları olan bazı Şiaların yapmış olduğu yanlışlar ise, bunu "Şia Mezhebi"ne maletmeniz ve mezhebin yoldan çıkmışlığı olarak algılamanız çok yanlıştır. Çünkü:İslam başlı başına kusursuzdurKusur varsa biz Müslümanlardandır.
  • neden İslam'ı kabul etmeliyiz.
    26080 Yeni Kelam İlmi 2011/01/31
    Allah tarafından insanı hidayet edip onu ebedi mutluluğuna ve kemaline kavuştumak için gönderilen dinlerin en kâmili ve en kapsamlısı İslam dinindir. İslam dinini kabul etmemizi gerektiren nedenler aşağıdaki kanıtlar ve delillerdir.1-   İslam dinin kapsamlılığı;
  • İslam, ekonomi, pratik, eğlenmek ve İran kültürü ile bağdaşan uygun bir evlilik düğünü örneği nedir?
    6088 Pratik Ahlak 2011/04/12
    İslam insanî ve İslamî değerlerden biri sayılan evlilik hususuna çok önem vermiştir. Aynı şekilde merasim düzenlemeyi ve evlilik yemeği vermeyi müstehap ve güzel saymıştır. İslam’ın ölçüsü, bu merasimlerin günaha bulaşarak düzenlenmemesi ve savurganlık ve israf yapılmamasıdır. ...
  • Kuran-ı Kerim'in ayetlerinde genelde niçin hitaplar sürekli erkekleredir?
    21478 Kur’anî İlimler 2009/01/13
    1- Bizim, Kuran'ın hitap şekillerinin erkeklere has olduğunu iddia edebilmemiz için öncelikle, Kuran'da geçen kelimelere ve hitaplara hâkim olan ruhun cinsiyete bağlı olduğunu ve erkek eksenli olduğunu ispatlamamız gerekmektedir. Oysa Kuran'ın çeşitli ayetlerini göz önünde bulundurursak,   çoğu sözlerinin insan eksenli olduğunu göreceğizdir.( Fatır,15;Nehl,97;Ali-İmran,5). Buna göre şöyle ...

En Çok Okunanlar