Gelişmiş Arama
Ziyaret
8067
Güncellenme Tarihi: 2009/02/04
Soru Özeti
İmam Hüseyin (a.s)’ın şehadeti muharremin onuncu günüdür, Kameri takvimde de yılın ilk ayı muharremdir. Neden?
Soru
Kameri takvimde yılın ilk ayı muharremdir ve İmam Hüseyin (a.s)’ın şehadeti de muharremin onuncu günü gerçekleşmiştir. Öyleyse neden muharrem ayı kameri takvimin ilk ayı olarak seçilmiştir?
Kısa Cevap

Kameri takvimde yılın ilk ayının muharrem olmasının İmam Hüseyin (a.s)’ın şehadetiyle bir ilgisi yoktur. İslam’dan önce de kameri yılın başlangıcı muharrem idi. Cahiliyyet döneminde Araplar muharremi yılın ilk ayı olarak kabul ederlerdi.

Ancak bilmek gerekir ki, Araplar, başka milletler örneğin Avrupalılar veya İranlılar gibi yeni yıl geldiğinde kutlama yapmazlar. Herhangi bir kutlamanın olmaması onlar için çok normal bir şeydir. Yılbaşı geldiğinde onlar için diğer günlerden bir farkı yoktur. Başka bir deyişle yılbaşının onlara göre özel bir anlamı yoktur. Arapların içinde yanlızca Ben-i Ümeyye Aşura gününü bayram olarak kutluyorlar ki bu da yeni yılla ilgili değildir. Zira onlar, İmam Hüseyin (a.s)’ı başka bir zamanda da şehid etseydiler bile, yine o günü bayram ederlerdi.

Ayrıntılı Cevap

Kameri aylar çok eskiden beri yani İslam’dan önce de muharrem ayı ile başlardı ve bunun İslam ve Müslümanlarla bir ilgisi yoktur. Yeni din (İslam), Arap yarım adasına hakim olduğunda Araplar bu takvimi kullanırdı, İslam’da onu kabul etti.[1]

İslam’ın, Arapların kullandığı takvimde yaptığı tek değişiklik onların yılın başlangıcı olarak seçtiği Amu’l Fil’i (Fil yılını), Resul-u Ekrem (s.a.a)’in Mekke’den Medine’ye hicretine çevirmesi oldu.[2]

Dolayısıyla, kameri yılın başlangıcının Arapların içinde muharrem ayının olması çok eskilere dayanıyor. İmam Hüseyin (a.s) bu ayda şehid olduğundan doğal olarak kimse onu yılın ilk ayı olmaktan çıkarıp başka aya götüremezdi. Öte yandan Arapların İranlılar gibi yeni yıl geldiğinde kutlama yapma gibi bir gelenekleri yoktur. Yani yeni yıl geldiğinde bunun onlar göre normal günlerden farkı yoktur ve günlük yaşamlarında en küçük bir değişiklik olmaz. Arapların içinde yalnızca Ben-i Ümeyye, İmam Hüseyin (a.s) şehid olduktan sonra Onun (a.s) şehadet gününü bayram yapıp kutlarlardı. O günün fazileti için bir çok hadis uydurmışlardır. Maalesef bir çok Müslüman da bu uydurma hadislerin etkisinde kalarak o günü hayır ve bereket günü olarak kabul ediyor ve düğünlerini o gün yapıyorlar.[3]

Zekeriya Kazvini bu hususta şöyle yazıyor: Ben-i Ümeyye Aşurada eğlence düzenlerdi. Şiiler o gün matem yapar, ağıtlar yakar ve ziynetlenmekten uzak dururken Emeviler o gün her tarafı süsler, eğlence toplantıları düzenlerlerdi.[4]

Zerendi-i Hanefi’de şöyle yazar: Bu ayın (safer ayı) ilk günü Ben-i Ümeyyenin bayramıdır. Zira o gün İmam Hüseyin (a.s)’ın başı Dimeşk’e (Şam’a) geldi.[5]

Ancak bu konunun yeni yılla bir ilgisi yoktur. Onlar İmam Hüseyin (a.s)’ı başka bir zamanda da şehid etseydiler, o günü bayram ilan ederlerdi.



[1] - Ali Cevad, el-Mufassal fi Tarih-il Arap Kabl-el İslam, Kum, Menşurat-ı Şerif Razi, 1. baskı, c.8, s.460

[2] - Ali Cevad, a.g.e.

[3] -Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara baş vurabilirsiniz:

-Ebu Reyhan Biruni, Asar-ul Bakiye, Avrupa baskısı, s.329

-Adim Maitz, el-Hozarat-ul İslamiyye fi Karn-il Rabi Hicri, Beyrut, h.k. 1387, c.1, s.137

-Şeyh Abbas Kummi, el-Kuniy ve’l Elkap, Necefi Eşref, h.k.1390, c.1, s.431

-İbn-i Hacer Heysemi, Savaik-ul Muhrika, Mısır, s.181

-İbn-i Teymiye, İktiza-ul Sirat-il Mustakim, Riyad, Mektebet-ul Riyad-il Hadise, s.301

-Makrizi, el-Hutet ve’l Asar, Mısır, h.k.1270, c.1, s.490

[4] -Zekeriya Kazvini, Acaib-ul Mahlukat, Beyrut, Dar-ul Kamus-il Hadis, c.1, s.115

[5] - Zerendi-i Hanefi, Nazm-u Dürer-il Sımtayn, Tahran, Kitaphane-i Neyneva, s.230; Seyyid Cafer Murtaza Amuli, İslamda Törenler, Muhammed Spehri’nin tercümesi, Kum defter-i Tebligat, 3. baskı, s.47

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kıbleyi nasıl bulabiliriz?
    6507 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Kıbleyi bulmak için bir takım yollar vardır ve onlardan bazıları şunlardır: 1. Hissel göstergelerden yola çıkarak tanıklık eden iki adil tanığın tanıklığı.2. Bilimsel kaidelerle (gökbilim vb.) kıbleyi bilen ve güvenilir olan bir şahsın belirtmesi.3. Müslümanların ...
  • İslam dininde hatemiyetin hakikati nedir ve Sayın Suruş’un görüşünün eleştirileri nelerdir?
    10652 Yeni Kelam İlmi 2010/06/02
    Birkaç noktaya dikkat etmek faydalı olabilir:1. Peygamberliğin son bulması ve buna tabi olarak İslam dinin son din olması, Ahzab Suresinin 40. ayetinde belirtilmiştir ve bu ayet mana itibariyle, İslam dininin son din olması vesilesiyle peygamberlikte sona ermiş ve artık peygamberin gelmesi mümkün değildir.2. Bir açıdan hatemiyetin sırrı şunlara ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7336 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Kameri yıl kaç gündür? Bir kamerin yılın başka kameri yıllarla farkı var mı? Varsa ne yapmak gerekir?
    38176 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Kameri ayların günleri birbirleriyle aynı olup, tam olarak 29 gün, 12 saat, 44 dakika 3 saniye veya 29/53059028 gündür. Bütün hicri kameri yılların günlerinin sayısı eşit olup tam olarak 12 ay yani 354/3670834 gündür. Ancak astronomlar her ayı sahih yani kesirsiz olarak hesaplamak zorunda olduklarından ...
  • İranlılar, Ömer’in eliyle mi Müslüman olmuştur?
    17033 تاريخ بزرگان 2012/01/18
    Eğer tüm İranlıların Ömer’in hâkimiyeti döneminde Müslüman oluşu kastediliyorsa, bu ihtimal kabul edilir değildir; zira İran Arap ve Müslümanlar tarafından fethedilmeden önce bir grup İranlı diğer ülkelerde bulunuyordu ve onlar İslam’ın doğuşunun ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Ama Ömer’in hâkimiyeti döneminde İslam’ın İran’a girmesi ve Müslümanların davranışları nedeniyle bazı İranlıların ...
  • Aristo mantığı ile diyalektik arasındaki farkı nedir?
    15506 İslam Felsefesi 2011/03/02
    Mantık bir kanunlar manzumesidir ve bu kanunlara riayet etmek düşüncede hataya düşmemizi engeller. Mantık eski ve yeni mantık diye iki kısma ayrılır. Eski mantık, bize nasıl doğru bir kıyas ve istidlal üreteceğimizi öğreten Aristo mantığıdır; başka bir ifadeyle Aristo mantığı istidlalin şekil ve kalıbına ek olarak, ...
  • Abdullah’ın Abdulmüttalip tarafından kurban olarak adanması akıl ve mantıkla çelişmez mi?
    5348 تاريخ بزرگان 2019/11/24
    Tarihi nakiller göz önüne alındığında önceki dinlerde ve ümmetlerde adak ve kurban ritüellerinin farklı ve çeşitli şekillerde gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bunlardan biride insanın kurban edilmesiydi. İslam dini bunu kaldırarak sadece hayvan kurban edilmesine izin verdi.Aklın, fıtratın ve mantığın kabul ettiği desturları yerine getirmek gerçek imanın ...
  • Bir şirket, ürünlerini yabancı bir marka adı altında daha fazla değere satarsa bunun hükmü nedir?
    5794 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Taklit merciilerinin bürolarından alınan cevaplar şöyledir:Ayetullah el-Uzma Hamanei: İç ürün mü yoksa dış ürün mü olduğu müşteri tarafından ayırt edilebiliyorsa böyle bir üretime sahte ve kandırmacadır denilemez. Ama gerçeğin aksi bir şey söylenirse bu yalan olur ve haramdır. Ve eğer ...
  • Niçin Hz. Âdem’in (a.s) hatası yüzünden yer küresinde kalmaya mecbur olup sonuçta günaha bulaşıp cezalandırılmalıyız?
    15095 Eski Kelam İlmi 2010/06/02
    Hz. Âdem başta olmak üzere bütün Enbiyalar (a.s) her çeşit günah ve hatalardan masum ve beridirler. Hz. Âdemin yaptığı şey ise irşad-i bir emre muhalefetti. Dolaysıyla yapılan bu muhalefete günah denilmez. Aslında insanın ve Hz. Âdemin yeryüzüne gelişi ilahi bir takdir olup ...
  • Kıyamet esnasında berzahtakiler de vuku bulan olayları tecrübe edecek mi? Onlar bu esnada hangi durumda olacaktır?
    11742 Eski Kelam İlmi 2011/10/22
    Evrende iki kere sura üfleneceği Kur’an’ın kesin buyruklarındandır. Birinci üfleme, dünya ömrünün tamamlandığı ve bu vesileyle yeryüzündeki canlı tüm varlıkların ortadan kalkacağı zamandır. Hayat üflemesi olarak meşhur olan sonraki üflemede ise tüm insanlar dirilecektir. Her iki üfleme de ansızın vuku bulacaktır. İki üfleme arasındaki süre de belli ...

En Çok Okunanlar