Gelişmiş Arama
Ziyaret
15451
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
Soru
Şia âlimleri Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna ve onun meni dışında kendisi için hiçbir ilaç bulmadığına mı inanmaktadır?
Kısa Cevap
Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. 
 
Ayrıntılı Cevap
Hz. Peygamber (s.a.a) döneminde ve İslam’ın yayılmasıyla Hz. Peygamberin (s.a.a) hadislerini kayıt ve nakletme akımı şekillendi. Hz. Peygamberin (s.a.a) vefat etmesinden sonra ve Müslümanların iç ihtilaflarla uğraştığı bir atmosferde, bir grup Müslüman bu eşsiz hazineyi toplamak için çaba sarf etti. Öte taraftan ikinci halife dönemindeki özel siyasî koşullarda hadislerin yazılması yasaklandı. Bu yasak, Müslüman toplum için bir darbe niteliğindeydi. Bu dönemsel ama etkili durgunluktan sonra hadisçilik akımı daha güçlü bir şekilde ortaya çıktı. Hadislerin kayıt ve nakledilmesinin nicel olarak yaygınlık kazanmasıyla birlikte, dinsel samimiyetleri hakkında kuşku bulunan bir takım muhaddislerin meydana çıktıklarına tanıklık ediyoruz. Bu bireyler arasında Müslüman olmuş Yahudiler çok dikkat çekmektedir. Bazı hadis külliyatlarını biraz incelemeyle İsrailiyat, uydurulmuş rivayetler ve tahrif edilmiş hadislerin izine rastlamak mümkündür. Bu hususun değişik nedenleri vardır; henüz eski dinleriyle ilişkilerini ve ona duydukları ilgiyi koruyan ve yitirmeyen Müslüman olmuş Yahudi raviler bunun bir örneğidir. Bu grup İslam’a duyduğu derin düşmanlık nedeniyle hadislere el uzatmak veya hadis uydurmak suretiyle Müslümanlar arasında sapık inançlarını yaymaya çalışmıştır. Aynı şekilde nifak, Gulat ve Mukassire akımları ve de hadis toplama, nakletme ve yazma faaliyetlerinde eli bulunan değişik mezheplerin aşırı unsurları hadisleri tahrif etme, hadis uydurma ve onları hadis usulü[1] kitaplarına sokmada veya bazı hadisleri silmede etkisiz olmamıştır. Şia imamları her zaman değişik fırsatlarda bu sapık akımlara işaret etmiş ve onları dışlayıp lanetlemişledir.[2] Böyle bir ortamda hem Şia ve hem de Ehli Sünnet bir hadis külliyatı oluşturmuştur ki bu külliyat içinde de bu tür unsurlara rastlamak mümkündür.  Bu nedenle Şia’da hadis nakli ve toplanması sürecinde ve başlangıçta hadisi tanımaya dönük çabalar kendini gösterdi. Masum imamlar (a.s) değişik durumlarda hadisleri yanlış anlamanın önüne geçmek gayesiyle muhataplarına hadisleri açıklamakta ve tefsir etmekteydiler. Hicrî-Kamerî on ve on birinci yüzyıllarda hadis toplama işlemi daha geniş bir kapsamda sürdü ve bunun neticesinde Ahbarilik akımı ortaya çıktı. Elbette bu akımla eşzamanlı olarak, hadis ilmi de rical, diraye ve hadis fıkhı formunda daha organizeli bir şekilde beliriverdi. Şia’nın hadis kitaplarının müellifleri, doğru hadisleri toplamak gayesiyle hadis külliyatlarını derleme ve tedvin etme noktasında büyük bir çaba sarf ettiler. Bununla birlikte hiçbir zaman bu rivayetlerin tamamının doğru olduğu iddiasını gütmediler. Bu nedenle âlimler bu külliyatlardaki rivayetleri ele alırken hadis ilminden (rical, diraye, hadis fıkhı) yararlanmak suretiyle sahih rivayetleri sahih olmayan rivayetlerden ayırt etmekte, belirginleştirmekte ve sonra onlara isnatta bulunmaktadır. Belirtilen hususlara binaen, Şia ve Ehli Sünnet’in hadis külliyatları sorundan yoksun değildir. Bu nedenle her iki grup sahih hitaplar tedvin ederek bu sorunları gidermeye çalışmışlardır. Bununla birlikte, henüz Şia’nın dört kitabı ve Ehli Sünnet’in sahih kitaplarında daha fazla bir inceleme ve dikkate ihtiyaç duyan sayılı bir takım doğru olmayan rivayetler mevcuttur.
Netice:
1. Hatta düşmanlar hakkında olsa bile İslam her türlü aşırılığa karşıdır[3] ama değişik mezheplerin aşırı unsurları ve bu cümleden olmak üzere Şiilik iddiası güden aşırılar (Gulat), bu tavsiyeye kulak vermeyip kendi mezhepleri için zorluklar yaratmışlardır.
2. İmamlar (a.s) döneminde bir takım rivayetler de onların düşmanları tarafından üretilmiş ve sahaya sürülmüştür. Bu rivayetlerin bazıları imamların (a.s) erdemleri hakkında aşırıya kaçacak şekilde ve onların muhaliflerini ifrat derecesinde yerme tarzındaydı. Bu her iki grup da kamuoyunu masum önderlerin aleyhine yönlendirmekte ve bu nedenden ötürü imamların itirazına sebep olmaktaydı.[4]
3. Şia’nın rivayet kitaplarının incelenmesi sonucunda hiçbir muteber senette ikinci halifenin eşcinsel olduğundan söz edilmemiştir. Şia âlimleri de bu meseleye inanmamaktadır. Eğer bazı yazarlar bunu Şialara isnat ediyorsa, sözlerini delilli bir şekilde ifade etmelidirler.
4. Envaru’n-Numaniye kitabında yer alan şeyler, Ehli Sünnet’ten ikinci halife hakkında aktarılan doğruluk ve sıhhati incelenmesi gereken birkaç rivayettir. Bu rivayetlerin içinde Ehli Sünnet’in bazı şahsiyetlerinden ikinci halifenin eşcinsel olduğu konusunda bir takım sözler aktarılmış, yazar bunlara işaret etmiş ve bunu çirkin gördüğünü belirtmiştir.[5]
Üzerinde düşünülmesi gereken nokta, bu tür sözlerin Ehli Sünnet’in kitaplarında yer alması ve halifelerin ve bazı sahabelerin eleştiriye tutulduğunun gözlemlenmesidir ki bu husus incelenmelidir.
5. Şia âlimleri, Ehli Sünnet ile aralarında bulunan tarihsel ve kelamsal ihtilaflara rağmen Ehli Beyt’in hakkaniyetini ispat etme noktasında hiçbir zaman bu tür çirkin ve gayri ahlakî mesnetlere tevessül etmemiş ve tartışmalarda en uygun üslubu tercih etmişlerdir.  
6. Eğer iki mezhep içinde araştırmadan ve de meçhul ve güvenilir olmayan raviler tarafından nakledilen hadislere tevessül ederek asılsız ve gerçek dışı bir konuyu dile getirmeye çalışanlar olursa, bu husus tüm Şia veya Sünni âlimlere isnat edilmemeli ve onların inancı olarak lanse edilmemelidir.
Sonuç: Her ne kadar sorunuza konu olan hususu muteber bir hadis kitabında bulmadıysak da biz Şiaların hadis kitaplarında yer alan her hadis veya rivayetin sahih olduğuna inanmadığımızı söylemek gerekir. Belirtildiği gibi, değişik nedenlerden ötürü Şia âlimleri tarafından onaylanmamış rivayetler de mevcuttur ve rivayetlerin doğru olup olmadığını saptamak için bir takım kıstasların karar kılınmış olması bu yüzdendir.       
 

[1] Keşi, Muhammed b. Ömer, Rical-i Keşi, s. 250, İntişarat-ı Danışgah-ı Meşhed, Meşhed-i Mukaddes, 1348 h.k.
[2] Hilli, Hasan b. Yusuf, el-Hulasa, s. 35, çap-ı dovvom, Daru’z-Zahair, Kum, 1411 h.k.
[3] Maide, 8.
[4] Saduk, Muhammed b. Ali, Uyun-i Ahbari’r-Rıza (a.s), c. 1, s. 304, İntişarat-ı Cihan, 1378 h.k.
[5] Cezairi, Seyid Nimetullah,el-Envaru’n-Numaniye, c. 1, s. 52, çap-ı evvel, Daru’l-Kari, Beyrut, 1429 h.k.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7481 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Aşura günü oruç tutma hakkında Peygamberden (s.a.a) hadis var mı? Aşura günü oruç tutmak müstehap mıdır?
    10676 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Şianın muteber kaynaklarında Hz. Muhammed’den (s.a.a) aşura günü oruç tutmanın müstehap olduğunu gösteren herhangi bir hadise rastlanmamaktadır. Sadece O’nun (s.a.a) siretinde aşura günü oruç tuttuğunu gösteren hadisler vardır. Örneğin bir hadiste İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resulullah (s.a.a) aşura günü oruç tutardı.’ Ama böyle rivayetleri esas alarak ...
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9244 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    10332 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10983 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Yaşamımda sürekli sorun ve buhranlarla karşı karşıyayım, benim için bir çözüm yolu var mıdır?
    7409 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    İnsanlar sürekli değişik yollarla Allah’ın sınamasına tabi tutulur ve başarılı şahıslar ancak bu sınamalardan yüz akıyla çıkanlardır. Bu esas uyarınca Allah’ın rahmetinden meyus olmayın ve Allah’a dua etmeyle, O’ndan rızık talebinde bulunmayla ve sorunları gidermeyi istemeyle birlikte mevcut durumunuzun iyilileşmesi için çalışın. Her halükarda ...
  • Neden Allah boşanmadan çok nefret etmektedir?
    9671 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/12
    Boşanma ve evlilik arasında bir karşıtlık bulunduğundan, Allah’ın boşanmadan nefret etmesinin nedenini öğrenmek için, ilkönce evliliğin önemi açıklanmalıdır.[1] Yüce Allah Kur’an’da insanların çift yaratılmasını huzur ve sükûnet sağlayan ilahi ayet ve nişanelerden saymıştır.[2] Masumların (a.s) rivayetlerinde de evlilik büyük bir öneme ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8109 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    14560 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İlim ve ameli birleştirmek için uygun ve etkili çözüm nedir?
    6344 Pratik Ahlak 2012/01/18
    İslamî usuller esasınca, ancak salih ameli peşinden getiren bir ilim ve bilgi faydalı olabilir. Ama bununla birlikte bazı âlimlerin salih amel işlemekten geri kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu konu değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Mesela onlar sadece bir takım ıstılahları öğrenmiş, gerçek bilgin olmamış, bilgilerine önem vermemiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş, dinî ...

En Çok Okunanlar