Gelişmiş Arama
Ziyaret
40642
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
Soru
‘Ölenin ruhunun bu dünyanın işlerinden haberi vardır.’ sözünün manası nedir? Ruhun bu dünyadan nasıl haberi olabilir? Meleklerlerin vasıtasıyla mı bu dünyadan haberi oluyor?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.

Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:

1- ‘Şüphe yok ki mümin kendi ailesini ziyaret eder; hoşuna giden şeyleri görür, hoşuna gitmeyen şeylerde ondan gizlenir.’

2- ‘Allah-u Teala bir meleği onunla beraber gönderir ve hoşuna gideceği şeyleri ona gösterir…’

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için önce birkaç noktaya dikkat çekmek zorundayız:

1- İnsan ruh ve bedenden meydana gelen iki boyutlu bir varlıktır. İnsanda ruh denen bir gerçeğin olduğunda şüphe yoktur. İnsan ruhu, yaşayan, bilen, gücü ve iradesi olan soyut bir özdür. Ona nefs-i natıka veya can’da denmektedir.[1]

Ruhun bedene olan bağlılığı tedbir amaçlıdır; yani aslında hayat sahip olan ruhdur ve bedene bağlı kaldığı sürece bedende ondan hayat almaktadır. Bedenden ayrıldığı zaman ruh yaşamına devam ederken beden yaşam özelliklerini kaybeder ve yavaş yavaş çürümeye yüz tutar.[2]

2- Ölümden sonraki yaşam hakkında akla dayalı yapılan araştırmalar ruhun bekası ve meadın gerekliliği gibi konuları genel olarak ispat edebilirler, ama ölümden sonraki teferruatı ancak vahiy yoluyla ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden öğrenebiliriz.

3- Bu konudaki ayet ve rivayetler, insanların ruhlarının öldükten sonra dünyada olanlardan haberdar olabileceklerini göstermektedir.

Bu konudaki birkaç rivayeti örnek olarak getiriyoruz:

1- İshak b. Ammar diyor ki: İmam Kâzım’dan (a.s): ‘Mümin ailesini ziyaret edebiliyor mu?’ diye sorduğumda İmam (a.s) ‘Evet’ diye buyurdu. ‘Ne kadar?’ diye sorduğumda, ‘Faziletlerine göre; kimisi her gün, kimisi de üç günde bir.’ diye buyurdu.

İshak b. Ammar diyor ki: ‘İmam (a.s) konuştuğu esnada şöyle bir şey dediği aklımda kaldı: ‘Onların en azı Cuma günleri (ailelerini ziyaret edecekler)’dir.’ Ben: ‘Hangi saatte?’ diye sordum, İmam (a.s)’da buyurdu ki: ‘Zeval vaktinde (öğlen vakti) veya öyle bir zamanda; Allah-u Teala, sevineceği şeyleri göstermesi ve üzüleceği şeyleri göstermemesi için onunla beraber bir melek gönderir.’[3]

2- İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Şüphe yok ki mümin ailesini ziyaret eder; hoşuna giden şeyleri görür, hoşuna gitmeyen şeyleri ise ondan gizlenir. Şüphesiz kafirde ailesini ziyaret eder; üzüleceği şeyleri görür, hoşuna gidecek şeylerde ondan gizlenir.’ İmam (a.s) buyurdu:’Kimileri her Cuma ziyaret eder, kimileri de amellerine göre ziyaret ederler.’[4]

3- Melekler, sebepler sıralamasının uzantısında yer aldıklarından ve kendileride ilahi sebeplerden olduklarından ruhların Allah’ın emriyle dünyaya gelip ailelerinin, yakınlarının vs. durumlarından haberdar olmalarında vasıta olmaları uzak bir ihtimal değildir. Nitekim rivayetlerde de buna işaret edilmiştir.



[1] - Konu ruhla cismin irtibatı ve birbirlerini etkilemeleri hakkında olduğunda ‘can’ ve ruha ait olaylar cisimden ayrı olarak ele alındığında ise ruh kelimesini kullanıyoruz.

[2] - el-Mizan (Farsça tercümesi), c.19, s.344

[3] - Meclisi, Bihar-ul Envar, c.6, s.268

[4] - Kuleyni, el- Kafi, c.3, s.230

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
    10828 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin:
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12909 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Yoga-Zen konsantrasyonu (meditation) hakkında görüşünüz nedir?
    10228 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Bu tekniği yapanların iddiasına göre konsantrasyon egzesizi yapmak, bizi şaşırtıcı bir şekilde düşüncelerimizin arasında yolculuk yapmamızı sağlıyor. Onun, daha sağlıklı, ıztrapsız, endişesiz bir yaşam sağlaması, yorgunluğu gidermesi gibi birçok faydalar vardır. Ve bizi zihnin çeşitli safhalarına ve farkındalığa ulaştırıyor.Konsantrasyon, ...
  • “Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir” şeklindeki ayetin anlamı nedir?
    34702 Tefsir 2015/06/18
    Kelam ilminde insanın kendiişlerinde ihtiyar sahibi olduğu gerçeği kesin delillerle ispat edilmiştir. Kuranın öğretileri de bu hakikatten farklı değil ve bu hakikati teyit ediyor. Ancak şu var ki kuranın bazı ayetleri diğer bazılarını tefsir ediyor konumda olduğunu bilmek lazım. Dolayısıyla ayetlerin gerçek anlamlarını elde edebilmek için konuyla ...
  • Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamının önemli bölümlerini Kur’an ve rivayetler esasınca açıklar mısınız?
    14536 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Hazreti İbrahim (a.s)’in yaşamı üç belirgin aşamada söz konusu edilebilir: 1. Nübüvvetten önceki dönem. 2. Nübüvvet ve putperest Babil kavmiyle mücadele dönemi. 3. Babil’den hicret edip Mısır, Filistin ve Mekke topraklarında faaliyet gösterdiği dönem.1. İbrahim (a.s)’in doğduğu yer ve çocukluğuİbrahim (a.s), “Babil” topraklarında dünyaya geldi. İbrahim (a.s)’in doğumundan ...
  • Neden İslam dininde evlat boşanma durumunda erkeğe verilir?
    3787 Koruma 2019/06/15
    Öncelikle bu soruda kast edilen ifadenin incelenmesi gerekir. Eğer kastınız evladın intisabı ise İslam dininde evladın intisabı erkeğe olduğu gibi kadınadırda. Bu konu tamamen açık ve nettir. Örneğin mahremiyet, miras, akrabalık,... erkeğe özgü değildir. Bütün bu bağlar kadın içinde söz konusudur.[1] Ama eğer kastınız ...
  • Dinin usul ve fürû’u Masum İmamların (a.s) hadislerinden mi alınmıştır? Eğer böyle ise lütfen kaynak gösteriniz. Değilse ne zaman ve kimin tarafından böyle bir ayırım yapılmıştır?
    9700 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinin usul ve fürû’unun şu anda ki şekli Masum İmamların (a.s) hadislerinden alınmamıştır. Din ilimleri alimleri, dini öğretileri bu şekilde bölümlere ayırmışlardır. Bu iki asıl’ın geçmişi hicri birinci yüzyılın ikinci yarısına dayanmaktadır. Ama bu ismi (usul-u din) kimin verdiği tam olarak belli değildir. Böyle ilmi konular genellikle alimlerin ...
  • ben kasetlerden ve has şirketlere ait sd.lerden kopyalama yapıyordum. Şirketleri tanımadığımı dikkate alarak onların hakkını nasıl eda edebiliyorum?
    6249 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/06/18
    Kopyalama ve manevi haklar noktasında değerli mercilerin görüşleri farklıdır. Ayetullah, İmam Humeyni, Tebrizi, Sistani, ve Safi hazretleri şuna inanmaktadırlar: yazılım türü bir şeyi icat etmek usulen üretkenine hak icat etmiyor ve dolayısıyla sahiplerinden izin almaksızın kopyalamaları ve çoğaltması caizdir. Ayetullah Hamenei, Behcet, ve Vahit hazretleri şöyle diyorlar: ...
  • Dine dayalı ahlakın manası nedir?
    11239 Yeni Kelam İlmi 2012/06/16
    Din ve ahlak arasındaki ilişki bağlamında ahlaki değerlerin temelleri hususunda iki genel bakış vardır: 1. Ahlak dinden bağımsız bir disiplindir ve din bir ile ilişkisi yoktur. 2. Ahlak din, iman ve Allah’a inanmayla bağlantı kurmaksızın gerçekleşmez. Batı toplumlarında bu konu geniş ...
  • Acaba Kuran-ı Kerim'de sırat köprüsüne işaret edilmiş midir?
    50484 Kur’anî İlimler 2009/05/13
    “Sırat köprüsü” kelimesi Kuran-ı Kerim'de geçmemesine rağmen bazı rivayetlerde bu kelime açıklanmıştır; örneğin İmam Sadık (a.s), Fecir Suresi’nin 14. ayetindeki “Mirsad” kelimesinin tefsirinde, onu cehennemden geçen bir köprü olarak beyan etmiştir.Konunun açıklığa kavuşması için, “sırat” kelimesi hakkında bazı noktaları açıklayacağız. “Sırat” yol anlamına gelmektedir ve bazı ayetlerde geçen “sırat-ı ...

En Çok Okunanlar