Gelişmiş Arama
Ziyaret
12262
Güncellenme Tarihi: 2008/11/14
Soru Özeti
Kuran-ı Kerim'in bir ayetinde es-Sabi'un ve diğer bir ayetinde es-Sabi'in kelimeleri kullanılmıştır, acaba bu iki kelime arasındaki fark nedir ve niçin bu şekilde kullanılmıştır?
Soru
Kuran-ı Kerim'de ilk bakışta bir birine benzeyen iki ayet bulunmaktadır; biri Bakara suresinin 62. ayeti ve diğeri de Maide suresinin 69. ayetidir. Bu iki ayetin bütün kelimeleri ve müfredatı bir olmasına rağmen niçin sadece birinde es-Sabi'un ve diğerinde es-Sabi'in kelimeleri kullanılmıştır?
Kısa Cevap

Arapça dili, dünyada bir benzerine daha rastlanmayan özel incelik ve dikkate sahiptir, öyle ki kendisine mahsus dilbilgisi kuralları ve nahiv ilmi bulunmaktadır. Ayetin birinde es-Sabi'in olarak mensub ve diğer ayette es-Sabi'un olarak merfu gelmesinin nedeni; Arapça dilbilgisi ve nahiv kurallarından kaynaklanmaktadır. Yani edebi açıdan incelediğimiz zaman, Bakara suresindeki es-Sabi'in kelimesi ism-i inne'ye (elleziyne) atf olduğu için mensubtur, ama Maide suresindeki es-Sabi'un mübteda olduğu için merfudur. Haberi es-Sabi'un karine bulunduğundan hazf olmuştur, dolayısıyla önceki vav da atıfe değildir. es-Sabi'un cümlesi hazf olan haberi ile birlikte cümle-i muterizedir.

Ayrıntılı Cevap

Bakara suresinin ayetinde es-Sabi'in ve Maide suresinin ayetinde es-Sabi'un kelimelerinin iki değişik şekilde kullanılmasının nedeni; Arapça dilbilgisi kurallarından kaynaklanmaktadır. Konunun çok daha iyi anlaşılması için bahsi olan iki ayeti aynen getiriyoruz.

1- es-Sabi'in kelimesinin kullanıldığı ayet: " İnnellezine amenu vellezine hadu ven nesara ves sabiine men amene billahi vel yevmil ahiri ve amile salihan fe lehum ecruhum inde rabbihim ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn.

Şüphesiz iman edenler; yani Yahudilerden, Hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir."[1]

2- es-Sabi'un kelimesinin kullanıldığı ayet: " İnnellezine amenu vellezine hadu ves sabiune ven nesara men amene billahi vel yevmil ahiri ve amile salihan fe la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn.

İman edenler ile Yahudiler, “sâbiîler de böyledir” ve Hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir."[2]

İlk ayette es-Sabi'in olarak geçmesinin nedeni "ism-i inne"ye (ellezine) atf olması nedeniyle mensup olduğu içindir. İkinci ayette es-Sabi'un olarak geçmesinin nedeni ise merfu olmasındandır. Merfu olmasının nedeni hakkında Arapça dilbilginleri farklı görüşler ortaya atmışlardır, onlardan bazıları şöyledir:

a: Nahiv ilminde atf üç kısma ayrılır: 1-Lafzı atf. 2- Mahalli atf. 3- Manevi atf. Ayette geçen es-Sabi'un merfudur çünkü mahallen mubteda ve merfu olan "ellezine amenu"nun yerine atf olmuştur. Fakat bazı nahivciler bu terkibi kabul etmemektedirler, zira bu durumda iki amil bir memula varid olur ki bu da dilbilgisi kurallarına göre doğru değildir.[3]

b: es-Sabi'un mübteda olduğu için merfudur ve haberi ise kezaliktir karinenin bulunmasından dolayı hazf edilmiştir. Bu kelimeden önce bulunan vav atife değil bilakis muterizedir. Dolayısıyla es-Sabi'un cümlesi hazf olunmuş haberi ile birlikte cümle-i muterizedir.[4]Cümlenin bu şekilde muterize olmasıyla ayetin manası hem önceki terkip ile ve hem de önceki ayet ile fark edecektir. Çünkü cümle-i muterize sözdeki asıl maksat değildir. Arapça dilbilgisi kurallarıyla birazcık aşina olanlar, kelimelerinin irabının edebi terkipten kaynaklandığını bilmektedirler ve bu çok normaldir.



[1] Bakara:62.

[2] Maide:69.

[3] Bkz: Cemaluddin İbni Hişam, Muğni'u-l Lebib, Babur Rabi, Aksamı Atf, c:2,s:474,Mektebet-u Mer'eşi Necefi, Kum,1404 Hicri.

[4] Reziyuddin Esterabadi, Şerhi Er-Rezi Elel Kafiye, c:4,s:355,İkinci Baskı, Müessesei Essadık, Tahran 1384,H. Şemsi.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar