Gelişmiş Arama
Ziyaret
12832
Güncellenme Tarihi: 2010/11/08
Soru Özeti
Ben Hanefi mezhebine mensubum. İnternet kanalıyla eş tanıma ve evlilik şerî açıdan caiz midir? Bu tip bir evlilik daimî ve sürekli kalabilir mi?
Soru
Ben Hanefi mezhebine mensubum. İnternet kanalıyla eş tanıma ve evlilik şerî açıdan caiz midir? Bu tip bir evlilik daimî ve sürekli kalabilir mi?
Kısa Cevap

Hanefi mezhebine mensup olmanız nedeniyle Hanefi mezhebi âlim ve fakihleri ile irtibat kurmanız ve yanıtınızı onlardan almanız daha uygundur. Kesinlikle bu hususta onların özel görüşleri olacaktır. Ama İran’daki Şii mezhebine mensup olduğumuzu bilmenize ve bundan haberdar olmanıza rağmen bu soruyu bize yöneltmenizden dolayı biz bu konuyu sizin değişik mezheplerin bu husustaki görüşlerini incelediğinize ve araştırdığınıza yorumluyor ve Ehli Beyt fıkhına göre uygun bir yanıt veriyoruz. Bu vesileyle hakikatin herkes için aydınlığa kavuşmasını arzuluyoruz. Her şeyden önce kadın ve erkek arasında gerçekleşen evlilik ve birlikteliğin insanın mükemmelleşmesine ve yetkinleşmesine neden olduğunu söylemek gerekir; ariflerin öğretileri ve Allah'ın muhabbet vadisindeki âşıklarının bakışı esasınca tüm evren O’nun isim ve sıfatlarının mazhar ve tecellisidir. Bu arada kadın ve erkek de bu tecelli ve zuhurun örnekleridir. Ama buradaki önemli nokta, her birinin meselelere yönelik bakış ve davranış tarzlarına göre Hak Teâlâ’nın celal veya cemal sıfatlarının mazharı olmalarıdır. Başka bir tabirle, erkek kahhar eksenli bir perspektiften meselelere baktığı için Allah’ın celal sıfatlarını göstermektedir. Kadın da zarafet, letafet ve estetik perspektifinden varlığa bakması nedeniyle Allah’ın cemal ve estetik sıfatlarının mazharı olmaktadır. Bu yüzden kadın ve erkeğin birlikteliği varlık aynasında mükemmelleşme ve yetkinleşmenin sebebi olarak görülebilir; çünkü ilahî celal ve cemal sıfatları aynada bir yerde sergilenmektedir. Bu nedenle İslam evliliği çok önemsemiş ve bu düzlemde evlilik bağının şekillenmesinde denk olmak en önemli unsur sıfatıyla gözetilmiştir. Bu denkliğin gereği de kadın ve erkeğin birbirini tam ve derin bir şekilde tanımasıdır. Derin, her yönlü ve duygulardan uzak bir tanımayla başarılı bir evliliğe tanık olunabilir. İmam Humeyni (r.a) Tahrirü’l-Vesile’de şöyle buyurmaktadır: “İyi olan, insanın eş olarak seçmek istediği kimsenin sıfatlarına dikkat etmesi ve bu hususu hafife almaması ve küçük görmemesidir. Bir rivayette Peygamberden (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: “Kendiniz için temiz ve nezih ailelerden olan kadınları seçin; çünkü böyle aileler evlat yetiştirmede çok derin bir etkiye sahiptir. Başka bir rivayette de Peygamberin (s.a.a) kendiniz için temiz ailelerden eş seçin zira evlatlar dayılarından bir takım sıfatlar edinirler diye buyurduğu nakledilmiştir.”[1] Efendimiz İmam Sadık’tan (a.s) eş bulmada özen gösterme ve dikkat etme hakkında şöyle rivayet edilmiştir: Kiminle birlikte oturduğuna, kimi servetine paydaş kıldığına ve kimi sırlarına ve dinine ortak ettiğine dair kendine bir bak. O halde bu işi yapmaya kararlıysan, iyilik ve güzel ahlak ile meşhur olan iffetli bir kadını seç.”[2] Aynı şekilde kendisinden şöyle rivayet edilmiştir: “Kadın boyna asılan bir gerdanlık gibidir, öyleyse kendine hangi gerdanlığı taktığına bir bak.”[3] Bu çok değerli ve ders verici sözlerden anlaşıldığı üzere evlilik meselesi hassas ve çok kritik bir husus olup dikkat, itina ve aynı şekilde düşünme ve tüm yönlü bir araştırmayla gerçekleşmelidir; çünkü bu önemli husus İslam toplumunun ilk direği olan İslamî bir ailenin teşkil edilmesiyle direkt olarak irtibatlıdır. Aynı şekilde gelecek kuşağın ortaya çıkması ve şekillenmesiyle de direkt ve yakın bir ilişkisi vardır. Bu yüzden bu meseleye makul ve de çabuk geçen, ham sayılan, coşkulu ve gençlik dönemi heyecanına ait his ve duygulardan uzak bir şekilde yaklaşma gerekliliği belirivermektedir. Buna göre, hassas ve insanın alınyazısını etkileyen evlilik hususuna realist bir perspektiften bakacak olursak ideal bir eşin sıfatlarını derin ve kâmil bir şekilde tanımak için internette araştırma yapmayı uygun bir yol olarak önermek mümkün değildir. Hatta arayıcımız olağanüstü bir akıl ve zekâya sahip olan bir birey olsa da bu olanaksızdır. Elbette akıl ve zekâdan istifade ederek özel derinliğe sahip olmayan bilim ve sanata ilgi duyma gibi özellikleri keşfetmek olanaklıdır. Ama daha fazla bir dikkat ve özen isteyen özellikler internet dışı bir kanalla tanınmalıdır. Başka bir ifadeyle internetten kapasitesi ve olanakları oranında ve ona egemen olan atmosfere göre bir beklenti taşınmalıdır. Bundan fazla bir beklenti taşınmamalıdır. Bu esasça sizin sorunuzun ikinci kısmına bir köprü kurulabilir ve internet evliliğinin devamı veya devamsızlığı hakkındaki sorunuzu ideal bir eşi tüm yönleriyle tanımada internetin yetersizliği temelinde şöyle cevaplamak gerekir: Bu önemli hususun öncülleri ne kadar somut gerçeklik taşırsa daha fazla bir başarıya ulaşacaktır ve bu evliliğin temelleri ne kadar geçici hisler ve mantıklı olmayan payeler üzerine kurulursa daha az bir başarıya ulaşacaktır. Bu esasla kesin olarak internet evliliği başarısızlığa mahkûm edilemez ve aynı şekilde onun kesin başarılı olacağı da iddia edilemez. Bunlar öncüllere tabidir ve onların en önemlisi de söz konusu eşin özelliklerini derin ve tam olarak tanımak ve kadın ve erkeğin hayatta hedeflerinin bir olmasıdır. İkinci husus denklik ve bir olmanın icat edilmesinde çok büyük bir role sahiptir. Elbette kültür, toplumsal sınıf ve dinin rolü vb. böyle bir evliliğin başarılı olup olmamasında görmezden gelinemez.

İnternet Evliliğinin Fıkıh Boyutu

İnternet evliliğinin fıkıh boyutu iki cihetten ibarettir:

A- Namahrem ile konuşmak

B- İnternet aracılığıyla akit icra etmek

Namahrem ile konuşmak hakkında namahrem bir kadın ile sohbet etmenin hatta evlilik kastı olmasa bile caiz olduğu ve böyle bir amelin haram olmadığı kesin bir şekilde söylenebilir. Ama söz konusu sohbet şehvet uyandırırsa ve şehveti tahrik etmeye neden olursa veya böyle bir sohbet haram neticelere varırsa bu durumda onun haram oluşuna hüküm verilmelidir. İmam Humeyni (r.a) şöyle buyuruyor: Göçlü görüş şudur ki namahrem kadın sesini duymak zevk almak ve şehvet tatmini kasti olmaması durumunda caizdir. Aynı şekilde kadın da yabancı erkeklerin sesini kötü etkiler taşımaması şartıyla duyabilir. Elbette ihtiyat genç kadının sesinin zorunlu durumlar dışında duyulmamasına hükmeder.[4] Ama evlilik kasti ortada olursa, İslam engin bir perspektiften hükmü açıklamış ve daha alt mertebede kalan sohbet etmek ve sesi duymak bir yana hatta evlilik kastiyle namahrem kadının güzelliklerine bakmayı bile caiz görmüştür.[5] İmam Humeyni bu konu hakkında şöyle buyuruyor: “Yabancı bir kadına evlilik kastiyle bakmak ve şehvanî zevk ve istifade niyeti taşımaksızın tipini tanımak caizdir ve böyle bir tanıma hâsıl olmazsa ikinci defa yine bakabilir.”[6]

İkinci Cihet: İnternet Aracılığıyla Akit Hutbesini Okumak:

İnternet aracılığıyla nikâh kıymak hususunda bazı çağdaş fakihler şu görüştedir: Hatta yazılı akit bile nikâhta caiz ve geçerlidir. Elbette ihtiyat akdin sözlü olarak icra edilmesinden yanadır.”[7] Ama onların çoğunluğu şu görüştedir: Eğer akit sadece mail gibi elektronik posta kanalıyla icra edilir ve kadın onda erkeğe “ben belirli bir mehriye karşılığı kendimi sana eş kıldım” derse ve erkek de “kabul ettim” diye cevap verirse, böyle bir akit geçersiz ve itibarsızdır.[8] Ama akdin icrası kadın ve erkeğin veya o ikisinin vekillerinin birbirinin seslerini duyacak şekilde sesli mesaj veya Messenger aracılığıyla gerçekleşirse, bu durumda akit sahihtir ve internet burada telefon rolü oynamıştır. Şia fakihleri nezdinde de telefon kanalıyla akit icra etmek caizdir.[9]



[1] Tahrirü’l-Vesile, Kitab-i Nikâh, Mesele-i Evvel, s. 694.

[2] a.g.e.

[3] a.g.e.

[4] Tahrirü’l-Vesile, Kitab-i Nikah, Mesele-i 29, s. 701.

[5] el-Lumetü’l-Dameşkiye, Kitab-i Nikah.

[6] Tahrirü’l-Vesile, Kitab-i Nikah, Mesele-i 28.

[7] Ayetullah Hadevî Tahranî, dar ilam nazar-i ketbi.

[8] İmam nikâh akdi ve hükümleri hakkında şöyle buyuruyor: Salt tarafların razı oluşu ve de nikâhta akdin yazılması yeterlidir. Ayetullah Sistani de şöyle buyurmaktadır: Daimi yahut geçici nikâh akdinde sözlü öneri ve kabul akdin sıhhat şartıdır, tarafların razı oluşu ve yazmak yeterli değildir. Guzide-i Mesail, mesele. 953.

[9] Sıratu’n-Necad, Hoyî, c. 3, s. 353; Ahkamu’l-Merre Fi’l-İslam, Sistani, s. 207, mesele. 368.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8763 Kâfir 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12671 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Hz. Peygamber, Ebu Leheb’e ile sıla-i rahimde bulunuyor muydu?
    15366 Masumların Siresi 2012/02/18
    Sıla-i rahim, akrabalar ile irtibatı sağlayan amele denir. Bunun İslam açısından önemi, kâfir akrabalar ile dahi irtibatın kesilmesinin yasaklanmış olması derecesindedir. Elbette kâfir akrabalar inatçı olur ve İslam’a darbe vurma niyeti taşırsa, İslam onlara sıla-i rahimde bulunmayı yasaklamıştır. Bu yüzden Tebbet suresi, Ebu Lehep ve eşi hakkında nazil olmuş ...
  • Niçin Saffat suresinde Muhlesin kelimesi ism-i meful şeklinde kullanılmıştır? Bu kelimenin ism-i meful kipi ism-i fail kipinden daha üstün bir anlamı ifade ediyor mu? Bundan Allah’ın, sadece bizzat kendisinin ihlâslı kıldığı kimseleri mi helak etmeyeceği anlaşılır?
    10746 Tefsir 2009/06/06
    Saffat suresindeki ayetlerin akışı geçmiş ümmetlerin başlarından geçen olaylarla ilgilidir. Bu ayetler Allah’ın onların çoğunu -yalnız Allah ihlaslı kıldığı az bir grup hariç- şirklerinden dolayı azap ettiğini açıklamaktadır.Muhlesler sadece peygamberleri içermiyor. Peygamberler olmayan pak insanları da kapsamına alır. Çünkü bizzat bu ...
  • Neden-Sonuç Konusunda Mutezile İle Şia’nın Bakışı Arasındaki Fark
    7761 Eski Kelam İlmi 2011/04/21
    Allame Tabatabai insanların filleri ve Yüce Allah ile olan irtibatı konusunda Mutezile mensuplarının görüşüne işaret etmiştir. Onlara göre insan muhayyerdir. Bundan ötürü insan fiillerinin öznesi sadece kendidir ve başka bir ilk neden yoktur. Bu grup, insan fillerinin öznesini Allah bilmemiz durumunda bunun cebri gerektireceğini düşünmüştür. Allame ...
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    8158 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Kur’an’daki yedi göğün manası nedir?
    39561 Tefsir 2010/09/22
    Gök ve galaksiler hakkında bilimsel açıdan müphemlikler olması nedeniyle Kur’an’daki yedi göğün manası hakkında kesin bir görüş ileri sürülemez. Sadece ihtimal ve sanı düzeyinde birkaç teori dile getirilebilir. Ama Kur’an’ın hedefinin insanlığın manevî ve terbiye eksenli hidayeti olduğu noktasından gafil olmamalıyız. Kur’an’ın yedi gök ve yer ...
  • Humus yılının sonunda kalan harcama kalemleri humusunun hesap şekli nasıldır?
    6841 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Yüce rehberlik makamı bu husustaki bir sorunun cevabında şöyle buyurmuştur: “Pirinç, yağ vb. günlük kullanılan ihtiyaçlardan artı kalan ve humus yılının başına kadar duran her şeyin humusu vardır.”[1] Humus bizzat kalemlere düşer; mesela humus yılının başında beş kilogram pirinç ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7321 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7882 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...

En Çok Okunanlar