Gelişmiş Arama
Ziyaret
11680
Güncellenme Tarihi: 2011/04/11
Soru Özeti
Bir takım şekilleri ve figürleri içeren dua kitaplarından yararlanmak caiz midir?
Soru
Elime bir kitap geçti, bu kitap, çeşitli rakamları taşıyan şekilleri ve duaları içermektedir. Bu rakamların Allah'ın ismi olduğu söylenir. Acaba bunlar sihir mi dua mı, bunlardan yararlanmak günah mıdır?
Kısa Cevap

1- Sorunuza nazaran söz konusu kitabın hangi ilim hakkında olduğunu anlamak güçtür. Bunu anlamak için daha geniş bilgiye ihtiyaç vardır. Ama kısaca söyleyebiliriz ki söz konusu kitap ulum-i garibe hakkındadır. Ulum-i garibe; cifr, reml ve nücüm gibi ilimlere denir. Ancak söz konusu kitabın hangi kısmına ait olduğunu teşhis etmek mümkün değildir.

2- Ulum-i garibe ile, sihir, cadı ve dua kitapları arasında büyük bir fark vardır. Ulum-i garibe öğrenmekle elde edilen ve genelde belli formül ve denklemlere dayanarak gelecekle ilgili bilgileri bize veren ilimlerdir. Bu yolla elde edilen veriler bazen gerçekleşir bazen de doğru çıkmaz. Ama sihir ve cadıya gelince cinlerle irtibat vb. meşru olmayan tutum ve davranışlara denir. Bunlar genelde insanların gündelik hayatlarındaki düzenlerini bozmak için kullanılır. Sihir öğrenmek ve öğretmek belirlenen önemli bir maslahat olmaksızın haramdır.

3-Ehl-i Beyt İmamlarından bize gelen hadislerin içeren kitaplara gelince bunların önemine nazaran bize düşen bu kitapları öğrenmek, öğretmek ve onlardan yararlanmaktır.

Ayrıntılı Cevap

İnsanların yararlandıkları değişik ilimler arasında bazı ilimlerin diğerlerine nazaran faydası daha azdır. İnsanların geneline faydası daha az olan ilimler arasında ulum-i garibeyi saymak gerekir. Örneğin cifr, reml[1], nücüm vb. ilimler. Elbette bu bilimler sihir ve cadı gibi işlerle temelden farklıdırlar. Ulum-i geribe'de öğrenmeğe dayalı bir takım yöntemler kullanılır. Bu yöntemler ve formüller sayesinde gelecekle ilgili haberler elde edilir. Ancak bu haberler her zaman doğru çıkmaz. Bu yüzden en kamil din olan İslam dininde bu yöntemleri öğrenmek ve öğretmek özendirilmemiştir.[2]

Ama sihri öğrenmek, öğretmek ve kullanmak bütün taklit mercilerinin fetvasına göre haramdır. Tabii şer'an korunması gerekli olan bir maksat söz konusu ise o müstesnadır.[3] Çünkü sihirde hem mukaddime hem de maksat haramdır. Şer'i olmayan riyazetler ve cinlerle irtibat vb. işler, özellikle insanların gündelik yaşayışlarındaki düzeni bozmaya sebep oluyorsa bu şer'i olarak yasaklanmıştır. Bu yüzden Kur'an'ın emirleri, Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'in buyruk ve davranışları çerçevesinde dini yaymakla görevli olan din alimleri asla sihir konulu kitaplardan yararlanmazlar. Bazı büyük alimler gerektiğinde dini desteklemek ve büyücelerin büyüsünü iptal etmek için bu ilimlerden haberdar olmalarına rağmen bu ilimleri yaymamışlardır. Hatta Ebu Nasr Farabi cifr ilmi hakkında bir risale yazmış ancak sonra bu risalesini imha etmiştir "Bu gibi dallarda bir eserim olmasını istemem" demiştir.[4] Yine Allame Hasanzade Amuli şöyle demiştir: "Cifr ilmi aynen bir yeri kazmaya benzer bazen bir define elde edilir, bazen de yorgunluktan ve acıdan başka bir sonucu olmaz."[5]

Son olarak şu noktaya dikkat çekmeliyiz ki Ehl-i Beyt İmamlarından nakledilen duaları içeren kitapların önemine nazaran bizlere düşen bu kitapları öğrenmek, öğretmek ve bunlardan istifade etmektir. Çünkü bu yolla sürekli olarak kul ile Rabbinin ilişkisi devamlı korunmuş olur ve insanın manevi ve maddi ihtiyaçları Allah'ın lütfü sayesinde giderilir artık reml ve cifr vb. konulu kitaplara başvurmaya bir ihtiyaç kalmaz.

Daha fazla bilgi için şu kaynaklara bakınız:

Kifayetu'l-reml, Seyyid Cevad Zihni

Dizin: Sihri müşahede etmek ve öğrenmek soru: 677

Dizin: Diğer alemlerdeki varlıklarla ilişki 293

Dizin: Şeytan ve cinlerin gücü 883

Dizin: İnsanın cinlerle ilişkisi: 606

Dizin: İnsan ve cinle ilişki soru: 468  



[1] Kifayetu'r-Reml, Seyyid Cevad Zihni Tehrani

[2] Belki de bu bilimlere önem vermemenin sebebi bu bilimlerin insanda Allah'a tevekkül ve kaza ve kadere razı olmak gibi ahlaki değerlerin zayıflamasına sebep olduğu içindir.

[3] Mesail-i cedid, s. 83; Tevzihu'l-Mesail Meraci, c. 2 s. 980; Ecvibetu'l-Mesail, Ayetullah Hamenei c. 2 s. 50

[4] Hezar-u yek nükte, Ayetullah Hasan Zade Amuli, c. 2 s. 722

[5] ade, c. 1 s. 16

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
    10114 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ...
  • İmam Musa Kazım’ın (a.s) hayatı, evlatları ve torunlarını özetle benim için açıklar mısınız?
    21759 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    13280 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Cennet ve cehennemde ölüm var mıdır?
    18303 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    Kur’an, rivayet ve aklî deliller, insanların cennete veya cehenneme gittiği zaman artık bir ölümün olmadığı hususunda müttefiktirler. Kur’an’ı Kerim bir taraftan kıyameti daimi gün (ebediyet günü) olarak adlandırmış ve öte taraftan da cennetlikleri daimiler (ebediler) sıfatıyla nitelemiştir. Rivayetlerde geldiği üzere cennetlik ve cehennemliklere şöyle ...
  • Yolculuktayım ve yolculuğumun müddeti belli değil. Lütfen seferî kılma ve tam kılma açısından namazımın durumunu belirtiniz.
    6948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Cemaat namazı niyetinde namaz rekâtlarının sayısı belirtilmeli midir?
    6376 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Asıl yanıta değinmeden önce niyette iki önemli konunun dile getirildiği noktasını hatırlamak gerekir:1. Niyette söz gerekli midir?2. Niyette muteber olan şeyleri dile getirmenin lazım olmadığı açıklığa kavuştuktan sonra[1] hangi şeylerin niyette gerekli ve muteber olduğu konusu ortaya çıkmaktadır. ...
  • Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
    11333 Tefsir 2010/11/27
    Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7310 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • Sigaranın orucu bozduğunu bilmeyen biri, sigara içerek tuttuğu oruçların kazasının yanı sıra keffarette vermeli midir?
    8350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İmam Humeyni (r.a) ve diğer büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: (Oruç tutan kişi) Meseleyi bilmediğinden dolayı orucu bozan bir şey yapsa, eğer meseleyi öğrenme imkanı vardıysa farz ihtiyat gereği üzerine keffaret gelir. Eğer meseleyi öğrenme imkanı yoktuysa veya meselenin farkında değildiyse yahut filan şeyin orucu bozduğunu kesin olarak ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    19268 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...

En Çok Okunanlar