Gelişmiş Arama
Ziyaret
6962
Güncellenme Tarihi: 2011/01/17
Soru Özeti
Gadir hadisini ispat eden belgeler nelerdir?
Soru
Gadir hadisini ispat eden belgeler nelerdir?
Kısa Cevap

Gadir olayı ve o günde İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün (s.a.a) halifesi olarak tanıtılması, o kadar azametli bir olaydı ki, bu tarihi olayı Resulullah’ın 110 tane sahabesi nakletmiştir. Ancak bu demek değildir ki, o olaya şahid olan Resulullah’ın (s.a.a) binlerce sahabesinden yalnızca bu kadarı onu nakletmiştir. Bu sayı sadece Ehl-i Sünnetin kitaplarında isimleri zikredilen sahabelerdir.

Ayrıntılı Cevap

Gadir olayı ve o günde İmam Ali’nin (a.s) Allah Resulü’nün (s.a.a) halifesi olarak tanıtılması, o kadar azametli bir olaydı ki, bu tarihi olayı Resulullah’ın 110 tane sahabesi nakletmiştir. Ancak bu demek değildir ki, o olaya şahid olan Resulullah’ın (s.a.a) binlerce sahabesinden yalnızca bu kadarı onu nakletmiştir. Bu sayı sadece Ehl-i Sünnetin kitaplarında isimleri zikredilen sahabelerdir.

Gadir olayını rivayet eden 110 sahabeden bazıları şunlardır: Ebu Bekr b. Ebi Kuhafe, Ömer b. Hattap, Osman b. Affan, Talha, Zübeyr, Abdullah b. Cafer, Abbas b. Abdu’l Muttalib, Abdullah b. Abbas, Ebu Eyyub Ensari, Ebuzer Ğifari, Selman-ı Farsi, Ebu Katade, Ebu Hureyre, Zeyd b. Erkam, Udey b. Hatem, Sehl b. Hanif, Hassan b. Sabit... (Kadınlardan) Fatımat-uz Zehra, Ümm-ü Seleme, Aişe, Ümm-ü Hani, Fatıma binti Hamza...[1]

Sahabeden sonra aralarında Ebu Raşid, Ebu Seleme, Ebu Süleyman, Mu’zen Ebu Salih’de olmak üzere Tabiin’den de 84 kişi Gadir hadisini nakletmiştir.[2]

Daha sonraki asırlarda alimler ve muhaddislerde bu ölümsüz eseri korumak için en yüksek çabalarını göstermiş ve her asırdakiler bu değerli hadisi bir öncekilerden dikkatle alıp kendilerinden sonraki tabakaya teslim etmişlerdir:

Ehl-i Sünnet alimlerinden 2. yüzyılda 56 kişi; 3. yüzyılda 92 kişi; 4. yüzyılda 43 kişi; 5. yüzyılda 24 kişi; 6. yüzyılda 20 kişi; 7. yüzyılda 21 kişi; 8. yüzyılda 18 kişi; 9. yüzyılda 16 kişi; 10. yüzyılda 14 kişi; 11. yüzyılda 12 kişi; 12. yüzyılda 13 kişi; 13. yüzyılda 12 kişi; 14. yüzyılda 21 kişi Gadir hadisini nakletmişlerdir ki toplam 360 kişiye ulaşmaktadır.[3]

Gadir hadisinin ölümsüz olmasının delillerinden bir diğeri, bazı Ehl-i Sünnet alimlerinin bu hadisi nakletmenin yanı sıra onun senet ve manası hakkında da ayrıca kitaplar yazmışlardır. Örneğin:

1-Ebu Cafer Taberi (ö. h/310); büyük İslam tarihçisidir. O, ‘el-Velayet Fi Turuki Hadis-il Gadir’ adlı kitabında bu hadisi 70’ten fazla yolla Peygamber’den (s.a.a) nakletmiştir.

2-Ebu’l Abbas Ahmed b. Muhammed Hemedani (ö. h/333); Ukde diye meşhurdur. O, ‘el-Velayet Fi Turuki Hadis-il Gadir’ adlı kitabında bu hadisi 105 kişiden nakletmiştir.

3-Ebu Bekr Muhammed b. Ömer Bağdadi (ö. h/355); Cahani diye meşhurdur. O, ‘Men Reva Hadis-i Gadir-i Hum’ adlı kitabında Gadir hadisini 125 yolla Peygamber’den (s.a.a) getirmiştir.

4-Ebu Galib Ahmed b. Muhammed er-Razi (ö. h/3368), Muhsin b. Hüseyin Nişaburi Hazai, Ali b. Abdurrahman b. İsa Cerrahi Kannati ve bunların dışında Ehl-i Sünnet’ten meşhur 26 kişi daha Gadir hadisi hakkında kitaplar yazmışlardır.[4]

Büyük Şia alimleride Gadir olayını A’yan-uş Şia, el-Gadir, el-Muracaat, et-Taraif, Avamil-ul Ulum, Bihar-ul Envar (cild: 37), Abakat-ul Envar, vb. gibi önemli ve değerli kitaplarında nakletmişlerdir.

Ehl-i Sünnet’e Göre Tebliğ Ayetinin Nüzul Sebebi

Ehl-i Sünnet alimlerinin, tefsir, hadis ve tarih alanlarında yazdıkları çeşitli kitaplarda ‘Ey Peygamber, sana Rabbinden indirilen emri bildir ve eğer bu tebliği ifa etmezsen onun elçiliğini yapmamış olursun ve Allah, seni insanlardan korur.’[5] ayetinin nüzul sebebinin Gadir-i Hum’da Hz. Ali’nin (a.s) velayeti hakkında olduğu konusunda bir çok rivayet olduğu görülmektedir. Örneğin:

1-Fahr-u Razi kendi yazdığı tefsir kitabında İbn-i Abbas’tan şöyle naklediyor: Tebliğ ayeti nazil olduğunda Peygamber (s.a.a) Ali’nin (a.s) elini kaldırarak ‘Ben kimin mevlasıysam Ali’de onun mevlasıdır...’ diye buyurdu. Bu arada Ömer b. Hattap, Ali’nin (a.s) yanına gelerek O’na dedi ki: ‘Ey Ebu Talib’in oğlu, (bu makam) sana mübarek olsun! Benim ve kadın erkek bütün müminlerin mevlası oldun.’[6]

2-İbn-i Kesir Dimeşki’de ayetin Hz. Ali’nin (a.s) hakkında nazil olduğunu ve ardından Peygamber’in (s.a.a) Gadir hutbesini okuduğunu teyit etmiştir.[7]

3-Şeyh Muhammed Abduh, kendi tefsirinde Tebliğ ayetini tefsir ederken Ebu Said Hudri’den ayet-i kerime’nin Gadir-i Hum gününde Ali b. Ebi Talib’in hakkında nazil olduğunu söylüyor. Sonra Berra b. Azib’in şöyle dediğini naklediyor: ‘Ben kimin mevlasıysam Ali’de onun mevlasıdır.’ sözünü Peygamber (s.a.a) söylemiştir.’[8]

4-Suyuti ‘ed-Dürr-ül Mansur’da Tebliğ ayetinin hakkında şöyle yazıyor: ‘Ebu Said Hudri diyor ki: Bu ayet Gadir-i Hum’da Ali b. Ebi Talib’in hakkında nazil olmuştur.’[9]-[10]


[1] -İbn-i Şehr-i Aşub, ‘Menakıb’ adlı eserinin c.3, s.25’de 110 kişinin adını zikretmiştir. Yine Allame Emini’de ‘el-Gadir’ c.1, s.14’te 110 kişinin adını alfabetik sıraya göre yazmıştır.

[2] -el-Gadir,c.1, s.129-151.

[3] -a.g.e. c.1, s.73-151.

[4] -a.g.e. s.152-157.

[5] -Maide/67

[6] -Tefsir-i Fahr-i Razi, c.12, s.42.

[7] -İbn-i Kesir, el-Bidaye ve’n Nihaye, c.5, s.183-189.

[8] -Tefsir-ul Minar, c.6, s.463-465

[9] -Tefsir-ud Durr-il Mensur, c.2, s.298.

[10] -Gencname-i İmam Ali (a.s), Gadir ve Velayet bölümünden alıntı yapılmıştır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar