Gelişmiş Arama
Ziyaret
34614
Güncellenme Tarihi: 2012/07/10
Soru Özeti
Kur\'an’da estetikle ilgili ayetler var mı?
Soru
Kur\'an’da estetikle ilgili ayetler var mı?
Kısa Cevap

Güzel kelimesinin layık, iyi, cemil, çehresi güzel olan gibi manaları vardır. Istılahta ise bir görüntünün veya kemalin üzerine çekilmiş işlemeli ve şeffaf perde demektir. Genel olarak dört çeşit temel güzellik vardır. Maddi güzellik, manevi güzellik, makul güzellik ve Allah'ın mutlak cemali.

Kur'an insan ve tabiatın, manevi ve ahlaki güzelliklerine güzellik demektedir.

Kur'an'ın güzellik ölçüsünden bazıları şunlardır: Hedef sahibi olmak, ölçülü ve dengeli olmak, düzenli olmak, çeşitlilik ve tezatlık, renklerin çeşitli güzellikleri, kusurlardan arınmak. Kur'an da estetik, varlık felsefesi ve bilgi felsefesine göre olup batılı tefekkürün estetik anlayışıyla farklıdır.

Ayrıntılı Cevap

Kur'an-ı Kerim, insanın hidayeti ve ona alemin bütün gerçeklerini anlatmak için Allah'ın Peygamberine nazil ettiği kitaptır. Bu yüzden buyuruyor:

'Biz, sana her şeyin açıklayıcısı... kitabı indirdik.'[1]

Buna göre insanın düşünce yapısını düzeltecek temel kavramlar Kur'an'da zikredilmiştir. Kur'an'ın en çok bahsettiği kavramlardan biri güzelliktir. Güzelliğin tam manasını bilmek için önce onun tarif ve sınırlarını bilmek gerekir. Sonra olasılık ve temellerine bakarak ayetlerin ve verdikleri örneklerin üzerinde derin düşünerek estetiğin manasını şekilendirebiliriz.

Güzel kelimesinin layık, iyi, cemil, çehresi güzel olan gibi manaları vardır. Istılahta ise bir görüntünün veya kemalin üzerine çekilmiş işlemeli ve şeffaf perde demektir. Güzel'in halet ve niteliği olan güzellik, bir şeyde insanın aklını, hayalini ve yüce isteklerini övmeye zorlayan, lezzet ve genişlik veren azamet ve paklıkla olan düzen ve uyumluluğa denir.'[2]

Istılahta ise güzellik için çeşitli tarifler yapılmıştır. Bir tarife göre güzellik, lezzetlerimizi belli bir çizgi üzerinde teşkil veren ve güzel düşünmeye neden olan uyumluluktur.[3]  

Allame Muhammed Taki Caferi, 'İnsan yaratılışın güzel bir eserine dikkatle baktığında güzelliğe duyduğu hissi doyurulurken, kemale de nail oluyor' dedikten sonra şöyle buyuruyor: 'Kemalin üzerine bir görüntü veya şeffaf nakışlı bir perde çekilmiştir. Bu tarife göre güzellik, insanın güzellik hissini giderdiği gibi kemale de ulaştırır.'[4]

Güzelliğin çeşitli şekilleri vardır. Her ekol kendi varlık ve bilgi felsefesine göre onu çeşitli kısımlara ayırmıştır. Ancak genel olarak 'güzellik' dört kısımdır:

1. Maddi güzellik: Güller, ormanlar vb.

2. Manevi güzellik: Özgürlük, ilim vb.

3. Akla dair güzellik: Hikmet, adalet vb.

4. Ebedi olan güzellik ve cemal.[5]

Kur'an bir çok ayette güzelliklere değinerek insanları onların üzerinde düşünmeye davet ve ister manevi, ister maddi olsun onları kazanmayı tavsiye ediyor. Yani Kur'an, güzelliği caiz bilmenin yanı sıra onları kazanmayı da insan ruhunun ihtiyacı olarak beğenilmiş bir şey olarak görmektedir:[6]

'Öyle bir mabuttur ki taze et yemeniz ve çıkardığınız ziynet eşyasını takınmanız için denizi size ram etmiştir'[7]

Kur'an-ı Kerim'in eşsiz belagatı da estetik tefekkürünün şaşırtıcı rumuzudur.[8] Dolayısıyla Kur'an'ın kendisi estetiğin bir cilvesi olup onda estetik ve güzelliğin alametleri vardır. Ayetlerde bunun birçok örneği gelmiş ve Allah'ın bütün güzelliklerin kaynağı olduğu, alemin yaratılışında, nimetlerde güzelliği göz önüne aldığı vurgulanmıştır.

Kur'an'da güzellik için kullanılan sözcük ve kavramları birkaç kısıma ayırabiliriz: 1. Cemal (aşırı güzellik), hüsn (mutluluk veren, beğenilen) ve ziynet (bir şeye eklenen güzellik) güzelliğin üç eksenidir.

2. Hilye (süslenmek), behçet (güzellik, sevinç, hoşluk), zuhruf (gösterişli ziynet, lüks), tesvil (nefsin süslemek istediği şey ve çirkini güzel göstermek).

3. Kimi tefsirlere göre şu sözcükler de güzellikle ilgili sözcüklerdir: Hapk (güzellik) ve teberrüc (ziynetleri göstermek) gibi

4. Bazı unsur ve güzelliklerin göstergesi olan sözcükler: Nur, renk, kadr gibi.

Kur'an da Estetik

Kur'an-ı Kerim, yüce hedefi doğrultusunda varlığın bazı güzelliklerini, manevi ve ahlaki güzelliğin bir parçası, ahiret yurdunun güzelliklerinin bir perdesi olarak bizlere göstermektedir. Aşağıda onlardan bazı örnekler veriyoruz:

a) İnsanın Güzelliği: Kur'an insanın gelişim aşamaları ve onun ölçülü yaratıldığı hakkında şöyle buyuruyor: 'Gerçekten de biz insanı en güzel surette yarattık.'[9]

Allah Teala insanı yarattıktan sonra kendisini takdir ederek şöyle buyuruyor:

'Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir.'[10]

Gerçekten de insan yapısının güzelliği, bedenin azalarının yerli yerinde olması, işlevini dikkatli ve hesaplı olarak yerine getirmesi bilim insanlarını hayrete düşürmüş ve düşürmektedir.

Bu güzellik insanın sadece dış görüntüsüyle sınırlı değil, onun en yüce kemal ve saadet mertebelerine götürecek manevi ve batınî boyutunda da vardır.

b) Tabiatın Güzelliği: Kim, hangi inançtan olursa olsun doğaya baktığı zaman onun şaşırtıcı güzellikleri karşısında vecde gelir, ruhu tazelenir. Dağlar, ırmaklar, güneşin bir yerden doğup başka bir yerde batması, yıldırımlar vs. her biri güzelliğin göz kamaştırıcı birer örnekleridir. Kur'an bunların canlı ve cansız örneklerini önümüze koyarak estetiğin bir başka boyutunun penceresini bizlere açmıştır.

Tabiata ait ayetlere 'Tabiat Ayetleri' denir. Müfessirler, göğün güzelliği ve diğer doğa olayları hakkında 750'den fazla ayet olduğunu söylemekteler. Aşağıda onlardan birkaç örnek getiriyoruz:

1- 'Bakmazlar mı üstlerindeki göğe? Onu nasıl kurduk ve bezedik; bir yarığı da yok.'[11] 2- 'Şüphe yok ki biz, yakın göğü ziynetlerle bezedik.'[12]

3- 'Dünya göğünü kandillerle donattık.'[13]

4- 'Andolsun gökte burçlar kıldık ve onu seyredenler için süsledik.'[14]

Duha/1, Müddessir/34, Kehf/86, Neml/60, Hac/5, Kaf/7-11 vs. konuyla ilgili ayetlerdir.

c) Manevi ve Ahlaki Güzellik: İslamın estetik temelleriyle batının genel hümanist ekolleri arasındaki fark, İslamın güzellik alanını doğal ve maddi güzellikten öteye götürüp manevi ve ahlaki güzelliği de yer vermesidir. Kur'an buyuruyor:

'Allah, inancı size sevdirdi ve onu gönüllerinizde bezedi.'[15]

Sabır ve affetmekte güzellik olarak tanıtılmıştır:

'Artık güzel bir sabırla sabret.'[16]

Güzelce affetmek:

'Güzel bir bağışlama ile bağışla onları.'[17]

Güzel boşama:

'Ey Peygamber, eşlerine söyle: Dünya yaşayışını ve ziynetini diliyorsanız hadi gelin, size nikah paralarınızı vereyim de güzellikle bırakayım sizi.'[18]

Müzemmil/73 ve Ahzap/19 da bu konudaki ayetlerdendir.

Kur'an'ın Estetik İlkeleri

Kur'an'a baktığımız zaman maddi alemin özelliklerinden olan güzellikten bahsedildiğini görmekteyiz:

1. Hedef Sahibi Olmak: Kur'an hedef sahibi olmaya önem vermiştir. Çünkü davetinin temeli hidayet ve muhatabının ilahi ve manevi mesajlara gönül vermesine dayalıdır. Estetik ve sanatkarlık sırf madiyatla ve maddiyatın hüneriyle açıklanmaz. Mesela Kur'an'ın kıssalarının hüner boyutundan bahsedip, içerikleri güzel ibarelerle belirginleştikten sonra onun güzelliği, hikayelerinde ve edebi ve sanatsal yönlerinin estetiğinde olduğu manasına gelmez. Aksine bunları zikretmekten amaç insanın hidayeti ve Allah'ın sonsuz güç ve kudretine vurgu yapmaktır.[19]

2. Uyumluluk ve Ölçü: Yaratılış düzeni hassas bir matematik hesabı üzerine kurulmuştur. Bunu şu ayetlerden çıkarabiliriz:

'Hiç şüphesiz, biz her şeyi belli bir ölçüye göre yarattık.'[20]

'O'nun katında her şey belli bir ölçü iledir.'[21]

'Her şeyi yaratmıştır ve mukadderatı takdir etmiştir.'[22]

'Gerçekten de Allah, her şeye bir ölçü tayin etmiştir.'[23]

'Öyle Rab ki yarattı da biçim verdi. Takdir etti, böylece yol gösterdi.'[24]

3. Güzel ve Düzgün Bir Yerleşim Planı: Bu düzenli olmanın veya tertibin göstergelerinden olup Kur'an'da çeşitli şekillerde zikredilmiştir:

'Yeryüzünü, enine boyuna döşedik, orada metin dağlar yarattık ve her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.'[25]

'Saf saf dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır.'[26]

'Sıra sıra konmuş yastıklar'[27]

'Onların yüksek köşkleri vardır, bu  köşklerin üstünde de altından ırmaklar akan yüksek köşkler bina edilmiştir.'[28]

4. Çeşitlilik ve Zıtlık: Yaratılış aleminde vahdet ve birlik olmasının yanı sıra hayrete düşüren bir çeşitlilikte hakimdir. Türlü canlı ve cansızlarla doludur:

'Yeryüzünde birbirine komşu bölgeler, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve ayrı ayrı köklerden yetişmiş hurmalıklar var ki hepsi de bir suyla sulanmada, fakat lezzet bakımından bir kısmını, öbürlerinden üstün etmedeyiz. Şüphe yok ki akıl edenlere, bunlarda da deliller var.'[29]

5. Renklerin Çeştililiği: Bazı ayetler çeşitli renklerden bahsetmektedir. Kur'an yeşil rengin nimet, hoşluk ve cennet rengi olduğunu buyurmaktadır:

'Üstlerinde, incecik yeşil ipek ve kalın dokunmuş elbiseler vardır, gümüş bilezikler takınırlar ve Rableri, onlara tertemiz şarap içirir.'[30]

Sarı rengin insanı mutlu ettiğini buyurur:

'Bakanlara sevinç ve neşe veren rengi sapsarı, lekesiz bir buzağıdır.'[31]

Nah/13, Fatır/27-28, Zümer/21'de renklerden bahseden ayetlerdendir.

6. Kusurlardan Arınmak: Kur'an Mülk suresinde göğün güzelliklerini anlatırken kusursuzluğu ilahi yaratılışın alametlerinden biri olduğuna dikkat çekiyor:

'O ki birbiri üstünde olarak yedi kat göğü yaratmıştır; rahmanın yaratışında hiçbir uygunsuzluk/kusur göremezsin; artık çevir gözünü de bak, bir yarık, bir çatlak görebilir misin?'[32]

Kusursuzluğa başka ayetlerde de değinilmiştir.

Daha fazla bilgi için bkz:

-Harkani, Hasan, Mefahim-i Ziba Şinahti Der Kur'an, Mecelle-i Mutaliat-i İslami, s.11, HŞ.1387, sayı:80

-Mehdi Muti', Mebani-i Zibai Şinahti-i Kur'an, Kur'an Be-Mesabe-i Nazariye Perdazi-i Zibai Şinasi, Faslname-i Hüner, Yıl:1385, sayı:70, s.210

-Hasan Belhari, Bonyanha-i Nazari-i Ziba-i Şinasi-i İslam Der Kur'an, Faslname-i Hüner, Yıl:1385, sayı:70, s.164 ila 171.

 

[1] -Nahl/89

[2] -Muin, Muhammed, Ferheng-i Farsi, Tahran, Müessese-i İntişarat-ı Emir Kebir, HŞ.1360

[3] -Harkani, Hasan, Mefahim-i Ziba Şinahti Der Kur'an, Mecelle-i Mutaliat-i İslami, s.11, HŞ.1387, sayı:80

[4] -Caferi, Muhammed Taki, Zibai ve Hüner Ez Didgah-ı İslam, s.174, Müessese-i Tedvin-i Asar-ı Allame Caferi, Tahran, 1385

[5] -a.g.e. s.162-163

[6] -a.g.e. s.133-136, İntişarat-ı Şirket-i Seham-i Çaphane-i Vizaret-i İrşad-i İslami, Bi Ta.

[7] -Nahl/14.

[8] -Fazilet, Mahmud, Ziba-i Şinasi-i Kur'an, s.22, 2. Baskı, İntişarat-ı Samt, Tahran, 1387. 

[9] -Tin/4

[10] -Müminun/14

[11] -Kaf/6

[12] -Saffat/6

[13] -Fussilet/12

[14] -Hicr/16

[15] -Hucurat/7

[16] -Mearic/5

[17] -Hicr/85

[18] -Ahzap/28

[19] -Eyazi, Seyyid Muhammed Ali, Usul ve Mebani-i Zibai Şinasi-i Kur'an-ı Kerim, 'tibyan' sitesi.

[20] -Kamer/49

[21] -Rad/8

[22] -Furkan/2

[23] -Talak/3

[24] -A'la/2-3.

[25] -Hicr/19

[26] -Tur/20

[27] -Ğaşiye/15

[28] -Zümer/20

[29] -Rad/4

[30] -İnsan/21

[31] -Bakara/69

[32] -Mülk/3

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar