Gelişmiş Arama
Ziyaret
34559
Güncellenme Tarihi: 2012/07/10
Soru Özeti
Kur\'an’da estetikle ilgili ayetler var mı?
Soru
Kur\'an’da estetikle ilgili ayetler var mı?
Kısa Cevap

Güzel kelimesinin layık, iyi, cemil, çehresi güzel olan gibi manaları vardır. Istılahta ise bir görüntünün veya kemalin üzerine çekilmiş işlemeli ve şeffaf perde demektir. Genel olarak dört çeşit temel güzellik vardır. Maddi güzellik, manevi güzellik, makul güzellik ve Allah'ın mutlak cemali.

Kur'an insan ve tabiatın, manevi ve ahlaki güzelliklerine güzellik demektedir.

Kur'an'ın güzellik ölçüsünden bazıları şunlardır: Hedef sahibi olmak, ölçülü ve dengeli olmak, düzenli olmak, çeşitlilik ve tezatlık, renklerin çeşitli güzellikleri, kusurlardan arınmak. Kur'an da estetik, varlık felsefesi ve bilgi felsefesine göre olup batılı tefekkürün estetik anlayışıyla farklıdır.

Ayrıntılı Cevap

Kur'an-ı Kerim, insanın hidayeti ve ona alemin bütün gerçeklerini anlatmak için Allah'ın Peygamberine nazil ettiği kitaptır. Bu yüzden buyuruyor:

'Biz, sana her şeyin açıklayıcısı... kitabı indirdik.'[1]

Buna göre insanın düşünce yapısını düzeltecek temel kavramlar Kur'an'da zikredilmiştir. Kur'an'ın en çok bahsettiği kavramlardan biri güzelliktir. Güzelliğin tam manasını bilmek için önce onun tarif ve sınırlarını bilmek gerekir. Sonra olasılık ve temellerine bakarak ayetlerin ve verdikleri örneklerin üzerinde derin düşünerek estetiğin manasını şekilendirebiliriz.

Güzel kelimesinin layık, iyi, cemil, çehresi güzel olan gibi manaları vardır. Istılahta ise bir görüntünün veya kemalin üzerine çekilmiş işlemeli ve şeffaf perde demektir. Güzel'in halet ve niteliği olan güzellik, bir şeyde insanın aklını, hayalini ve yüce isteklerini övmeye zorlayan, lezzet ve genişlik veren azamet ve paklıkla olan düzen ve uyumluluğa denir.'[2]

Istılahta ise güzellik için çeşitli tarifler yapılmıştır. Bir tarife göre güzellik, lezzetlerimizi belli bir çizgi üzerinde teşkil veren ve güzel düşünmeye neden olan uyumluluktur.[3]  

Allame Muhammed Taki Caferi, 'İnsan yaratılışın güzel bir eserine dikkatle baktığında güzelliğe duyduğu hissi doyurulurken, kemale de nail oluyor' dedikten sonra şöyle buyuruyor: 'Kemalin üzerine bir görüntü veya şeffaf nakışlı bir perde çekilmiştir. Bu tarife göre güzellik, insanın güzellik hissini giderdiği gibi kemale de ulaştırır.'[4]

Güzelliğin çeşitli şekilleri vardır. Her ekol kendi varlık ve bilgi felsefesine göre onu çeşitli kısımlara ayırmıştır. Ancak genel olarak 'güzellik' dört kısımdır:

1. Maddi güzellik: Güller, ormanlar vb.

2. Manevi güzellik: Özgürlük, ilim vb.

3. Akla dair güzellik: Hikmet, adalet vb.

4. Ebedi olan güzellik ve cemal.[5]

Kur'an bir çok ayette güzelliklere değinerek insanları onların üzerinde düşünmeye davet ve ister manevi, ister maddi olsun onları kazanmayı tavsiye ediyor. Yani Kur'an, güzelliği caiz bilmenin yanı sıra onları kazanmayı da insan ruhunun ihtiyacı olarak beğenilmiş bir şey olarak görmektedir:[6]

'Öyle bir mabuttur ki taze et yemeniz ve çıkardığınız ziynet eşyasını takınmanız için denizi size ram etmiştir'[7]

Kur'an-ı Kerim'in eşsiz belagatı da estetik tefekkürünün şaşırtıcı rumuzudur.[8] Dolayısıyla Kur'an'ın kendisi estetiğin bir cilvesi olup onda estetik ve güzelliğin alametleri vardır. Ayetlerde bunun birçok örneği gelmiş ve Allah'ın bütün güzelliklerin kaynağı olduğu, alemin yaratılışında, nimetlerde güzelliği göz önüne aldığı vurgulanmıştır.

Kur'an'da güzellik için kullanılan sözcük ve kavramları birkaç kısıma ayırabiliriz: 1. Cemal (aşırı güzellik), hüsn (mutluluk veren, beğenilen) ve ziynet (bir şeye eklenen güzellik) güzelliğin üç eksenidir.

2. Hilye (süslenmek), behçet (güzellik, sevinç, hoşluk), zuhruf (gösterişli ziynet, lüks), tesvil (nefsin süslemek istediği şey ve çirkini güzel göstermek).

3. Kimi tefsirlere göre şu sözcükler de güzellikle ilgili sözcüklerdir: Hapk (güzellik) ve teberrüc (ziynetleri göstermek) gibi

4. Bazı unsur ve güzelliklerin göstergesi olan sözcükler: Nur, renk, kadr gibi.

Kur'an da Estetik

Kur'an-ı Kerim, yüce hedefi doğrultusunda varlığın bazı güzelliklerini, manevi ve ahlaki güzelliğin bir parçası, ahiret yurdunun güzelliklerinin bir perdesi olarak bizlere göstermektedir. Aşağıda onlardan bazı örnekler veriyoruz:

a) İnsanın Güzelliği: Kur'an insanın gelişim aşamaları ve onun ölçülü yaratıldığı hakkında şöyle buyuruyor: 'Gerçekten de biz insanı en güzel surette yarattık.'[9]

Allah Teala insanı yarattıktan sonra kendisini takdir ederek şöyle buyuruyor:

'Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir.'[10]

Gerçekten de insan yapısının güzelliği, bedenin azalarının yerli yerinde olması, işlevini dikkatli ve hesaplı olarak yerine getirmesi bilim insanlarını hayrete düşürmüş ve düşürmektedir.

Bu güzellik insanın sadece dış görüntüsüyle sınırlı değil, onun en yüce kemal ve saadet mertebelerine götürecek manevi ve batınî boyutunda da vardır.

b) Tabiatın Güzelliği: Kim, hangi inançtan olursa olsun doğaya baktığı zaman onun şaşırtıcı güzellikleri karşısında vecde gelir, ruhu tazelenir. Dağlar, ırmaklar, güneşin bir yerden doğup başka bir yerde batması, yıldırımlar vs. her biri güzelliğin göz kamaştırıcı birer örnekleridir. Kur'an bunların canlı ve cansız örneklerini önümüze koyarak estetiğin bir başka boyutunun penceresini bizlere açmıştır.

Tabiata ait ayetlere 'Tabiat Ayetleri' denir. Müfessirler, göğün güzelliği ve diğer doğa olayları hakkında 750'den fazla ayet olduğunu söylemekteler. Aşağıda onlardan birkaç örnek getiriyoruz:

1- 'Bakmazlar mı üstlerindeki göğe? Onu nasıl kurduk ve bezedik; bir yarığı da yok.'[11] 2- 'Şüphe yok ki biz, yakın göğü ziynetlerle bezedik.'[12]

3- 'Dünya göğünü kandillerle donattık.'[13]

4- 'Andolsun gökte burçlar kıldık ve onu seyredenler için süsledik.'[14]

Duha/1, Müddessir/34, Kehf/86, Neml/60, Hac/5, Kaf/7-11 vs. konuyla ilgili ayetlerdir.

c) Manevi ve Ahlaki Güzellik: İslamın estetik temelleriyle batının genel hümanist ekolleri arasındaki fark, İslamın güzellik alanını doğal ve maddi güzellikten öteye götürüp manevi ve ahlaki güzelliği de yer vermesidir. Kur'an buyuruyor:

'Allah, inancı size sevdirdi ve onu gönüllerinizde bezedi.'[15]

Sabır ve affetmekte güzellik olarak tanıtılmıştır:

'Artık güzel bir sabırla sabret.'[16]

Güzelce affetmek:

'Güzel bir bağışlama ile bağışla onları.'[17]

Güzel boşama:

'Ey Peygamber, eşlerine söyle: Dünya yaşayışını ve ziynetini diliyorsanız hadi gelin, size nikah paralarınızı vereyim de güzellikle bırakayım sizi.'[18]

Müzemmil/73 ve Ahzap/19 da bu konudaki ayetlerdendir.

Kur'an'ın Estetik İlkeleri

Kur'an'a baktığımız zaman maddi alemin özelliklerinden olan güzellikten bahsedildiğini görmekteyiz:

1. Hedef Sahibi Olmak: Kur'an hedef sahibi olmaya önem vermiştir. Çünkü davetinin temeli hidayet ve muhatabının ilahi ve manevi mesajlara gönül vermesine dayalıdır. Estetik ve sanatkarlık sırf madiyatla ve maddiyatın hüneriyle açıklanmaz. Mesela Kur'an'ın kıssalarının hüner boyutundan bahsedip, içerikleri güzel ibarelerle belirginleştikten sonra onun güzelliği, hikayelerinde ve edebi ve sanatsal yönlerinin estetiğinde olduğu manasına gelmez. Aksine bunları zikretmekten amaç insanın hidayeti ve Allah'ın sonsuz güç ve kudretine vurgu yapmaktır.[19]

2. Uyumluluk ve Ölçü: Yaratılış düzeni hassas bir matematik hesabı üzerine kurulmuştur. Bunu şu ayetlerden çıkarabiliriz:

'Hiç şüphesiz, biz her şeyi belli bir ölçüye göre yarattık.'[20]

'O'nun katında her şey belli bir ölçü iledir.'[21]

'Her şeyi yaratmıştır ve mukadderatı takdir etmiştir.'[22]

'Gerçekten de Allah, her şeye bir ölçü tayin etmiştir.'[23]

'Öyle Rab ki yarattı da biçim verdi. Takdir etti, böylece yol gösterdi.'[24]

3. Güzel ve Düzgün Bir Yerleşim Planı: Bu düzenli olmanın veya tertibin göstergelerinden olup Kur'an'da çeşitli şekillerde zikredilmiştir:

'Yeryüzünü, enine boyuna döşedik, orada metin dağlar yarattık ve her şeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik.'[25]

'Saf saf dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır.'[26]

'Sıra sıra konmuş yastıklar'[27]

'Onların yüksek köşkleri vardır, bu  köşklerin üstünde de altından ırmaklar akan yüksek köşkler bina edilmiştir.'[28]

4. Çeşitlilik ve Zıtlık: Yaratılış aleminde vahdet ve birlik olmasının yanı sıra hayrete düşüren bir çeşitlilikte hakimdir. Türlü canlı ve cansızlarla doludur:

'Yeryüzünde birbirine komşu bölgeler, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve ayrı ayrı köklerden yetişmiş hurmalıklar var ki hepsi de bir suyla sulanmada, fakat lezzet bakımından bir kısmını, öbürlerinden üstün etmedeyiz. Şüphe yok ki akıl edenlere, bunlarda da deliller var.'[29]

5. Renklerin Çeştililiği: Bazı ayetler çeşitli renklerden bahsetmektedir. Kur'an yeşil rengin nimet, hoşluk ve cennet rengi olduğunu buyurmaktadır:

'Üstlerinde, incecik yeşil ipek ve kalın dokunmuş elbiseler vardır, gümüş bilezikler takınırlar ve Rableri, onlara tertemiz şarap içirir.'[30]

Sarı rengin insanı mutlu ettiğini buyurur:

'Bakanlara sevinç ve neşe veren rengi sapsarı, lekesiz bir buzağıdır.'[31]

Nah/13, Fatır/27-28, Zümer/21'de renklerden bahseden ayetlerdendir.

6. Kusurlardan Arınmak: Kur'an Mülk suresinde göğün güzelliklerini anlatırken kusursuzluğu ilahi yaratılışın alametlerinden biri olduğuna dikkat çekiyor:

'O ki birbiri üstünde olarak yedi kat göğü yaratmıştır; rahmanın yaratışında hiçbir uygunsuzluk/kusur göremezsin; artık çevir gözünü de bak, bir yarık, bir çatlak görebilir misin?'[32]

Kusursuzluğa başka ayetlerde de değinilmiştir.

Daha fazla bilgi için bkz:

-Harkani, Hasan, Mefahim-i Ziba Şinahti Der Kur'an, Mecelle-i Mutaliat-i İslami, s.11, HŞ.1387, sayı:80

-Mehdi Muti', Mebani-i Zibai Şinahti-i Kur'an, Kur'an Be-Mesabe-i Nazariye Perdazi-i Zibai Şinasi, Faslname-i Hüner, Yıl:1385, sayı:70, s.210

-Hasan Belhari, Bonyanha-i Nazari-i Ziba-i Şinasi-i İslam Der Kur'an, Faslname-i Hüner, Yıl:1385, sayı:70, s.164 ila 171.

 

[1] -Nahl/89

[2] -Muin, Muhammed, Ferheng-i Farsi, Tahran, Müessese-i İntişarat-ı Emir Kebir, HŞ.1360

[3] -Harkani, Hasan, Mefahim-i Ziba Şinahti Der Kur'an, Mecelle-i Mutaliat-i İslami, s.11, HŞ.1387, sayı:80

[4] -Caferi, Muhammed Taki, Zibai ve Hüner Ez Didgah-ı İslam, s.174, Müessese-i Tedvin-i Asar-ı Allame Caferi, Tahran, 1385

[5] -a.g.e. s.162-163

[6] -a.g.e. s.133-136, İntişarat-ı Şirket-i Seham-i Çaphane-i Vizaret-i İrşad-i İslami, Bi Ta.

[7] -Nahl/14.

[8] -Fazilet, Mahmud, Ziba-i Şinasi-i Kur'an, s.22, 2. Baskı, İntişarat-ı Samt, Tahran, 1387. 

[9] -Tin/4

[10] -Müminun/14

[11] -Kaf/6

[12] -Saffat/6

[13] -Fussilet/12

[14] -Hicr/16

[15] -Hucurat/7

[16] -Mearic/5

[17] -Hicr/85

[18] -Ahzap/28

[19] -Eyazi, Seyyid Muhammed Ali, Usul ve Mebani-i Zibai Şinasi-i Kur'an-ı Kerim, 'tibyan' sitesi.

[20] -Kamer/49

[21] -Rad/8

[22] -Furkan/2

[23] -Talak/3

[24] -A'la/2-3.

[25] -Hicr/19

[26] -Tur/20

[27] -Ğaşiye/15

[28] -Zümer/20

[29] -Rad/4

[30] -İnsan/21

[31] -Bakara/69

[32] -Mülk/3

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar