Gelişmiş Arama
Ziyaret
13069
Güncellenme Tarihi: 2010/10/12
Soru Özeti
Spor hareketleri müzikle yapılırsa sakıncası olur mu? Bu hareketler dans hükmüne girer mi?
Soru
Hızlandırmak için hareketli müziklere (trans müzik) ihtiyaç duyulan sporların hükmü nedir? Bu sporları yapmaktan amaç kiloları çoğaltma veya azaltma yahut sağlık için olursa ve dansta olmazsa hükmü nedir? Ve acaba öğretmende olmak üzere başkalarının niyeti dans etmek olsa hükmü nedir?
Kısa Cevap

Dans ve müzik birbirinden ayrı iki konu olup her birinin kendine özgü hükümleri vardır. Yani haram dansla haram müzik bir arada olursa insan iki haram iş yapmış olur.

Fakihlerin çoğu, oynak ve fesat amaçlı eğlence ortamlarına uygun müziklerin haram olduklarını söylerken, bazılarıda her türlü müziğin haram olduğunu söyleyip müzik çeşitlerinin arasında herhangi bir fark görmemekteler.
Dansın tarifi konusunda dayanaklar farklıdır. Kimi fakihler eğlence maksatlı ölçülü hareketlere dans derken, kimiside örfçe dans denilen her şeye dansın ahkamını uygulamaktadır. Hükmü hakkında ise bir grup onun tümüyle haram olduğunu söylerken, diğer bir grupta fesat veya haram bir fiil ile olursa haram olduğunu söylemektedir.
Kısacası spor hareketleri, haram dans veya haram müzik dinlemek kapsamına girmezlerse sakıncası yoktur; ancak bu konularda herkes kendi müçtehidine başvurmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Söz konusu sorunun cevabına geçmeden önce haram müziğin özelliklerinden olan ‘Tarb’ (etkileyici müzik), ‘Lahiv’ (oyun) ve ‘Eğlence Meclisi’ deyimlerinin ne manaya geldiğine bakmamız daha uygun olur:

1- Tarb (=Mütrib=Etkileyici müzik): Duyduğu müzik karşısında insanın ruhunda meydana gelen bir durumdan dolayı, insanın aklının hafiflemesine ve onu ölçülü olmaktan çıkmasına neden olan müziğe denir. Bu hal sadece mutluluğa ait değildir, üzüntülü ve hüzünlü zamanlarda da olabilir.[1]

2- Lahiv (Eğlence Müziği): Fakihlerin lahiv sözcüğünden maksadı, fesat meclislerine uygun olarak söylenen ve eğlenme amaçlı müziklerdir. Yani bir müzik mütrip olmayabilir, ama fasıkların ve hevalarına tapanların meclislerinde yaygın olan türden olabilir.[2]

3-  Fesat Amaçlı Meclisler: Ayyaşlık, şehvet, dans ve oyun amaçlı düzenlenen meclislerdir. Kutsalların örfünde bunlara günah meclisleri denmektedir.[3]

Bu girişten sonra bazı taklit mercilerinin ‘müzik dinleme’ hakkındaki görüşlerine yer veriyoruz: Fakihlerin çoğu bütün müziklerin değilde ‘lahiv’ türündeki müziğin haram olduğunu söylemekteler. Bazıları ise mütrip içerikli müziği dinlemeyide haram bilmekteler.[4]

Ayat-ı İzam Humeyni (r.a), Hamanai, Sistani, Fazıl Lenkerani (r.a) ve Mekarim Şirazi şöyle buyuruyorlar: ‘Mütrib olan her türlü müzik haramdır. (Ve) müziğin neşeli veya dertli olması ölçü değildir. Ölçü mütrib olup olmadığıdır.[5]

Ayetullah Gulpaygani: Müzik dinlemek veya çalmak (lahvi ve mütrib olsun ya da olmasın) haramdır.[6]

Ayetullah Safi Gulpaygani: Halkın örfünde müzik olarak bilinen şeyi dinlemek, bestelemek, öğrenmek ve öğretmek haramdır.[7]

Ayetullah Nuri Hamadani: Her türlü mütrib, lahvi, günah ve eğlence meclislerine uygun olan müziği dinlemek haramdır.[8]

Ayetullah Vahid Horasani: Günah ve eğlence meclislerine uygun lahvi şarkıları dinlemek caiz değildir.[9]

Ayetullah Behcet: Lahive ait olan aletleri lahiv olmayan yerlerde kullanmak (çalmak) vacip ihtiyat gereği caiz değildir. Onların lahivde kullanılması kesinlikle haramdır. Ve onun mütrib müziğini dinlemekte haramdır.[10]

Ayetullah Tebrizi: Fesat meclislerine uygun müzik lahiv müziktir, onu çalmak ve dinlemek haramdır.[11]

Binaenaleyh bütün taklit mercilerinin ittifakıyla müziğin haram olan türü[12] tahrik etsin veya etmesin, neşeli olsun, dertli olsun, İslam cumhuriyetinin televizyondan yayınlanmış olsun ya da olmasın vb. durumların onun haram oluşuna herhangi bir etkisi yoktur.[13]

Bu esasa göre, spor yapmak her ne kadar başlı başına sakıncasız olsa da haram müzikler bu sporlarla bile caiz değildir, bu sporları yapmaktan amaç sağlığı korumak vb. amaçlarla olsa dahi.

Spor hareketleri ve dans konusuna gelince diyoruz ki, bu spor hareketlerine dans denirse dansın hükmüne girer. Müziğin haram oluşu, dansın haram oluşunun dışında olup, dansın kendine has hükmü vardır.

Taklit mercilerinin dans için yaptıkları tarifler farklıdır:

Ayat-ı İzam Humeyni, Behcet, Tebrizi, Hamenei, Sistani, Fazıl ve Gulpaygani’ye göre örfün dans dediği herşey danstır.

Ayetullah Mekarim Şirazi’ye göre ise dans, oyun ve eğlence amaçlı yapılan ölçülü hareketlerdir.[14]

Buna göre eğer bir harekete dans denirse büyük taklit mercilerinin bu konudaki hükümleri şöyledir:

İmam Humeyni (r.a): Vacip ihtiyat gereği kadınların ister düğün meclislerinde olsun, ister doğum günlerinde dans etmeleri kocalarının dışında her yerde haramdır.[15]

Ayetullah Gulpaygani: Kadının yalnızca kocası için dans etmesi caizdir, bunun dışında haramdır.[16]

Ayetullah Eraki: Dans sakıncalıdır.[17]

Ayetullah Behcet: Dans kesinlikle sakıncalıdır.[18]

Ayetullah Safi Gulpaygani: Kadının yalnızca kocası için dans etmesi caizdir, bunun dışında haramdır.[19]

Ayetullah Vahid Horasani: Dans etmek -şeriata muhalif olmasına ve diğer yönlerden haram adını almasına bakılmaksızın- vacip ihtiyat gereği mutlak surette caiz değildir.[20]

Ayetullah Sistani: Karı kocanın yalnız olmalarının dışında dans etmeleri vacip ihtiyat gereği caiz değildir.[21]

Ayetullah Mekarim: Yalnızca kadının kocası için yapacağı dans caizdir, bunun dışında sakıncalıdır.[22]

Rehber Ayetullah Hamanei: Dans etmenin temelde sakıncası yoktur, ancak haram fiile (şehvetin haram şekilde tahrik edilmesi, müzik dinlemek vb. gibi) yol açmamalıdır. Bu meselede dansların arasında fark yoktur.[23]

Yine şöyle buyurmaktadır: Genel olarak, dans şehveti tahrik ederse veya haram fiile yahut fesada yol açarsa haramdır.[24]

Kadın kocası veya erkek karısı için dansederse, haram değildir, sakıncası da yoktur.[25]

Büyük taklit mercileri ‘Kadın veya erkek yalnız başlarına ve başkalarının (hatta eşlerinin bile) görmediği yerde aerobik yapmalarının hükümü  nedir? sorusuna şöyle cevap vermişlerdir:

Ayat-ı İzam Humeyni, Tebrizi, Hamenei ve Sistani: Sakıncasızdır, ancak mümine yakışan şey lahivden uzak durmaktır.[26]

Ayetullah Behcet, Fazıl, Nuri, Vahid: Vacip ihtiyat gereği caiz değildir.[27]

Ayetullah Safi ve Mekarim: Haramdır.[28]

Sonuç şu ki, dans ediliyor[29] veya spor hereketleriyle beraber haram müzik dinleniliyor denirse sakıncalıdır, denmezse sakıncasızdır. Bu işlerde herkes kendi taklit merciine başvurmalıdır.

Ayrıca sorunuzu taklit mercilerinin bürolarına gönderdik ve şimdiye kadar şu mercilerin bürolarından elimize cevaplar ulaşmıştır:

Hz. Ayetullah-ul Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Müzik, eğlence ve fesat meclisleri için değilse bir engel yoktur.

Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mutrib müzik, lahvi olmazsa bir engel yoktur ve bunu da belirlemek mükellefin kendi görevidir. Dans etmek şehveti tahrik etse veya haram işe yahut fesada yol açarsa veyahut kadın namahrem erkeklerin içinde dans ederse haramdır.

Hz. Ayetullah-ul Uzma Safi Gulpaygani’nin Bürosu: Spor başlı başına iyidir, ama müzik aletleriyle veya dansetmek amaçlı olursa haramdır. Vallah-ul Alim.

İlgili dizinler:

1-     Müziğin Haram ve Helal Oluşunun Delilleri, 388. Soru (Site:401).

2-     Haram Müzikle Helal Müziği Tanımanın Yolları, 499. Soru, (Site:540)

3-     Fıtrat ve Müziğin Haram Oluşu, 1078. Soru (Site: 1256).

4-     Müziğin Haram Oluşunun Delilleri, 932. Soru (Site:1004).

5-     İletişim Araçlarından Müzik Dinlemenin Hükmü, 1358. Soru (Site:1381).

6-     Spor Amacıyla Yapılan Dansın Hükmü, 1645. Soru (Site:2161).

7- Hadislerde Dansın Haram Oluşu, 423. Soru (Site:443).



[1] -Seyyid Mücteba Hüseyni, Porsişha ve Pasuhha-i Danişcui (Musiki Ahkamı), s.40

[2] -a.g.e. s.41.

[3] -a.g.e. s.42.

[4] -Tevzih-ul Mesail-i Meraci’, c.2, s.813 ve 913; Mesail-i Cedid, c.1, s.47 ve sonrası.

[5] -Seyid Mesud Masumi, Ahkam-ı Revabit-ı Zen ve Merd, s.227.

[6] -a.g.e. s.228.

[7] -Seyid Muhsin Mahmudi, Mesail-i Cedid Ez Didgah-ı Ulema ve Meraci’, s.54.

[8] -Seyid Mucteba Hüseyni, Porseşha-i Daneşcui (Ahkam-ı Müzik), s.43.

[9] -a.g.e.

[10] -Risale-i Tevzih-ul Mesail, Mesail-i Mütefferika, s.3, Mesele:20.

[11] -Seyid Mesud Masumi, Ahkam-ı Revabit-i Zen ve Merd, s.228.

[12] -Ancak daha öncede söylediğimiz gibi bazı taklit mercileri müziğin tüm çeşitlerini haram bilmemekteler.

[13] -Bkz: Ahkam-ı Revabit-ı Zen ve Merd ve Ahkam-ı Müzik.

[14] -Seyid Mucteba Hüseyni, Porseşha ve Pasuhha-i Daneşcui (Ahkam-ı Müzik), s.84.

[15] -Seyid Muhsin Mahmudi, a.g.e. s.203.

[16] -a.g.e.

[17] -a.g.e.

[18] -a.g.e.

[19] -a.g.e.

[20] -a.g.e.

[21] -a.g.e.

[22] -a.g.e.

[23] -Seyid Mesud Masumi, Ahkam-ı Revabit-ı Zen ve Merd, s.219.

[24] -Tevzih-ul Mesail (İmam Humeyni), c.2, s.970.

[25] -a.g.e.

[26] - Seyid Mucteba Hüseyni, Porseşha ve Pasuhha-i Daneşcui (Ahkam-ı Müzik), s.84.

[27] - a.g.e.

[28] - a.g.e.

[29] - veya bazı dayanaklara göre haram dans.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Din neden siyasete müdahale eder?
    11723 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Dinin siyasetten ayrı olduğu görüşü, insanın değişik hayat alanlarında dinin rolünü silme ve minimum dereceye indirmeyi savunur. Bu görüş esasınca insan akıl ve bilim aracılığıyla kültür, siyaset, hukuk, ekonomi, iletişim, adap ve birlikte yaşam kanunlarını öğrenip yasalaştırabilir ve hayatı idare etmede dinin müdahale etmesine bir gerek yoktur. ...
  • Kök hücreleri araştırmak ve incelemek haram mıdır?
    5361 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Sorulan sorudaki meselenin mevcut fıkhî hükmünü istemeniz nedeniyle büyük mercilerin (Allah kendilerini korusun) bürolarından ve Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’den (ömrü uzun olsun) fetva sorduk ve kendilerinin yanıtları aşağıda yer almaktadır: Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sakıncasızdır. Hz. Ayetullah Uzma Şirazi’nin (ömrü uzun ...
  • Kuranı kerim dağları yeryüzünün çivileri şeklinde tanımlamış, Kuranı kerimin bundan maksadı nedir?
    19194 Tefsir 2011/06/14
    İslami kaynaklarda dağlar için değişik faydalar ve nitelikler dikkate alınmıştır. Yeryüzüne çakılmış çiviler misalinde olmaları bu niteliklerden bir tanesidir. Dağlar yeryüzü için ölçü aletleri gibi çalışmaktadırlar. Yeryüzü küresinin dağılmasını, dolayısıyla yeryüzünü üzerinde yaşanılamayacak bir alem konumuna gelmesini engellemektedir. Çağdaş bazı düşünürler de yeryüzünde yaşanılabilmesi için dağlar ...
  • İmamlar (a.s) ve âlimlerin perspektifinden namazı vaktin başında kılmanın sevabını açıklar mısınız?
    7009 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/15
    Namazı vaktin başında kılmak hakkında birçok eser ve sevap karar kılınmıştır; namazın sevabının iki katına çıkması ve ilahi sevgiye mazhar olmak bunlardan sayılır. Âlimler de bu hususu dikkate alarak, namazı vaktin başında kılmayı halka tavsiye etmiş ve bunu Allah’a yönelik seyir ve yolculukta ve insanî kemale ermede ...
  • Evrenin bütün sırlarından haberdar olan bir peygamberin ummi olması nasıl mümkündür?
    9897 Eski Kelam İlmi 2008/03/15
    Ummi okuma ve yazmayı birisinden öğrenmeyen kimseye denir. İslam Peygamberine de ummi denilmesi onun kimseden ders almadığı ve okuma ve yazmayı kimseden öğrenmediği içindir. Bu konu tarihi veriler açısından kesindir ve bu İslam Peygamber’ine bir üstünlük ve övgü sayılır ve aynı zamanda onun peygamberliğine ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    6600 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Kur’an’a göre bir imamın sahip olması gereken özellikler nelerdir?
    10962 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Kur’an-ı Kerim’de İmamet (insanın toplumsal liderliği manasında) meselesi ikiye ayrılmıştır: 1) Nur İmamları: Salih ve ilahi imamlardır. 2) Ateş İmamları: Küfür ve dalalet imamlarıdır. Kur’an’da nur imamları için zikredilen birçok özellik şunlardır: Masumiyet, hidayet eden, yakin ehli olan, ibadet eden, sağlam ve sabit, şahid, Allah yolunda cihad eden, ...
  • Gök, yer ve erzakın yaratılması altı günde mi yoksa sekiz günde mi gerçekleşmiştir!?
    8061 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce Allah rızık ve azık hakkında “kaddere” (takdir etti), gök ve yerin yaratılması hakkında ise “halake” (yarattı) kavramını kullanmıştır. Yani bu dört gün yaratılışın değil, erzakın takdiridir. Bu açıklamayla bu eleştiri temelden geçersiz olmaktadır; zira (kullanıcının yaptığı gibi) rızkın takdir günlerini yaratma kategorisinde ele aldığımız ...
  • Tabiatta gerçekleşen ve hoş olmayan olaylar, ilahi bir azap mıdır yoksa normal maddesel sebeplerden mi kaynaklanmaktadır?
    10425 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Sel, deprem ve tufan gibi tabiattaki hoş olmayan olayların ortaya çıkmasındaki hedef sadece azap etmek değil, ilahi nimetlerin hatırlatılması, gaflet uykusundan uyanma, yeteneklerin ortaya çıkması, hayatın devamı ve zalimlerin ve asilerin azap edilmesi ve bunun gibi değişik sonuçları vardır. Bunların hepsi, tabiat olaylarının ortaya çıkma hedeflerinden olabilirler. Buna ilave olarak, ...
  • Bazı müfessirlerin işaret ettiği Kur’an’daki iphamların anlamı nedir?
    5848 Tefsir 2011/08/21
    Evvela bir kitapta okuduğunuz her düşünce ve teoriyi Şia’nın genel düşüncesi olarak değerlendirmemeniz gerektiğine dikkat etmelisiniz. Pek tanınmayan bir yazara ait kitaptan alıntılanmış olan ve de dağınık ve muğlâk şekilde ifade edilen sorunuz, maalesef bu türdendir. Ama kısa ve özet olarak bilmelisiniz ki hem Ehli Sünnetten bir grup ve ...

En Çok Okunanlar